MUHÂSEBEHayatındaki eksiler dönsünler diye artıya Bir vapur güvertesinden simit attın mı martıya? Kış günü camına gelen aç kuşlara yem verdin mi? Yeni doğmuş bir kediye pamuktan yatak serdin mi? Titriyorken bir köşede yokken sırtında gocuğu Isıttın mı yüreğini sevip mendilci çocuğu? Bir karınca yuvasına ekmek kırığı koydun mu? Kuşandın mı tevâzûyu, benlik gömleğin soydun mu? Hatırlayıp hoş tuttun mu can dostum dediklerini? Aç biriyle paylaştın mı sofranda yediklerini? Seni seven insanların kıymetlerini bildin mi? Biri yanında ağlarken göz yaşlarını sildin mi? Cam kırmaktan hep korktun da, kaçındın mı kalp kırmaktan? Su içtin mi bir yaz günü berrak akan bir ırmaktan? Tövbe ettin mi günâha, şerri gönlünden söktün mü? Dua ederken Allah’a gözlerinden yaş döktün mü? İsyânı hiç düşünmeden başın düştüğünde dar’a Şükretmesini bildin mi elinde bulunan var’a? Çalışıp çabaladın mı? Kendi kendine yettin mi? Şimdi dur ve biraz düşün, mutluluğu hak ettin mi? /Ne çok fazla bilgiliyim, ne birşey bilmez câhilim Bütün bu muhâsebeye elbette ben de dâhilim./ . |