ŞEYTAN GÖRSÜN YÜZÜNÜ
Seven yürek ister mi, hüzünle dolu sonu
İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü Mühürledim kalbimi kapanmıştır bu konu İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü Zahiri görüntünle alt üst ettin bilimi Sakın bir daha tutma bu tertemiz elimi Tövbe dedim sevgiye zincirledim dilimi İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü Sen ki adına onca, şiir yazılan kadın Sevgiye mezar kazdı kendine has inadın Lügatim da yerin yok silindi ismin adın İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü Zühre’nin Tahir’iydim, hep elem keder verdin Elekle su taşıttın gönül telimi gerdin Bitmedi kaprislerin çekilmez oldu derdin İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü Durmadı ihtirasın intikam saçan ucu Sana olan tutkumu kullanıp aldın gücü Cin fikrinle iblise ters giydirdin pabucu İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü En sonunda sapladın kara saplı hançeri Topladın mutluluğu gamı saldın içeri Geriye dönüp de gör senden kalan eseri İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü Bıçağı senin gibi, böyle vuran olmadı Çoraklaşmış yüreğin, verdiğimi almadı Sabır taşım bin parça, tahammülüm kalmadı İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü Söylediğim her sözün farkındayım bunu bil Asla dönmem sözümden dönersem kopsun bu dil Mevsimlerim karakış çileyle geçse de yıl İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü IŞIK anmam adını hecelerime yazık Heybem dolu tecrübe, ömrüme olur azık Bulursun yeni kurban ona atarsın kazık İçimde seni söktüm, şeytan görsün yüzünü Azimet IŞIK 03.03.2012 Saat.08.15 Kumbaba ŞİLE İSTANBUL Şeytan yüzünü görsün denir mi denmez mi bilemem, bildiğim tek şey bu şiir içimi çokmu çok acıttı Değmezmiş sevilmeye, demek çok geç anladın Adı dilinde zehir, felâketinmiş kadın... Ağlatmış yıllar boyu, zından etmiş gününü; Vermedin ya ömrünü, olmamısa da muradın......... babidim Bu yürek kırgın bilki gönlümü sorma gitsin Sır perdesi çektim ben artık hüzünler bitsin Hala anlamış değil çözemedim özünü Sana bir çift sözüm var şeytan görsün yüzünü ... GÜLDESTE |