Hitler`in kemiklerinden bir toka yaptırdım senin için
Sana bu mektubu çok uzaklardan yazıyorum
Duyunca şaşıracaksın güleceksin bana iki üç arkadaş kiliseye aykırı resimler çiziyoruz Rönesansla birlikte anılacakmış artık adımız Tarih kitaplarında benimde resmim olacak düşünsene çocuklar resmime sakal bıyık çizecek gözlük ekleyecekler şehir gübre kokuyor Yaşını başını unutmuş insanlarla dolu burası şuan mona lisa yı çiziyor arkadaşlardan birisi Birinide dün o meşhur meydanda sallandırdılar giderek azalıyor sayımız Eksiliyoruz Hepimiz bir köşeyi tutunmuşuz sımsıkı Bir martin luther bekliyoruz.. Bil bakalım nereden yazıyorum sana Bir papirüs aldım birde zarf Postacı biraz geç gider diyor bikaç yüzyıl kadar Merak etme klopatradan daha huzurluyum diyemem Ama açta kalmıyoruz çok şükür O kocaman taşları en tepeye taşıyoruz garip aletlerle Uzaylılar falanda yardım etmiyor yani Burada çay molası falan yok hatta çayda yok Tarih yazıyoruz acizane kolay değil Dün firavun geçti bi çuval adam etrafında Tıknaz tıfıl bişey kaçıncı ramsesse artık Zalim bi adam çiz deseler ki beceremem Ama onu gözümde canlandırırdım ilk Bir görsen buradaki estetiği mimariyi ağlarsın Hayret etmekten yoruldum valla işkenceler aşikar yapılıyor insan hayatı ucuz hırsızlar ve yalancılar baş tacı Mumyaların canlanmasıda basit hollywood fantazisi insanlar çaresiz kötü pişmiş pilavın taneleri gibi zoraki tutunmuşlar birbirlerine sabır dolu gözlerle bir musa bekliyorlar şimdi gelecek diye şimdi neredesin diye kızma sakın keşke o dönemde yaşasaydık dediğimiz çağdayım yarın bedirde olacakmışız kılıçlarımız kınından sıyrılmış inanmış insanlara bakıyorum hayretle imrenerek heyecan mı sevinç mi korku mu utançmı bilmediğim bir ruh taşıyorum cebimde ve dualar okunuyor lise yıllarında ezberlediğimiz ayetler tanıdık geliyor herşey ve bir o kadar utandıran yarın allahın resulunu görecekmişiz kaçıp gidesim geldi bu yerden yerin yarılmasını istedim beni içinde saklamasını saat kaçtı bilmiyorum uyuyakalmışım yaşlı bir adam uyandırıyor şafak atarken bir ok veriyor bir de yay hiç yaşamadığım bir heyecanla kılınıyor namazlar yerimi terketmemeliyim bu şavaşta okçuların içerisinde koşarken o meydanda uyanmak istiyorum bu kötü rüyadan çoktan dinleyicisini yitiriyor bu masal orada ölmeliyim fakat yaşıyorum… tek pencereli sıvası çatlamış bi odadan yazıyorum şimdi fuzulinin evindeyim kahve getirmeye gitti gül bahçesinin içindeki o çardaktayım yazdıklarını okuyor bana leyla diyor ihanet sayıyor her nefesini yaralı gibi inliyor titriyor saralı gibi leyla dedikçe -bir görseydin halini gülsarım sende ağlardın gözlerimiz bahçenin kapısına kilitli bir leyla bekliyoruz… az kaldı bi kaç yüzyıl sonra ordayım romayı ikiye bölmüş kavimleri göçe zorlamış ve moğolları bu kadar kızdırmışken geriye dönemem büyük bir saltanatın topraklarındayım cihanpenah padişahımız sigarayı yasaklamış içmeyecez artık bi müddet napalım pür neşeyiz bu ortamda hicivler gazeller kahveler orta şekerli nargileler kenevirli hafif bu nedim alem adam doğrusu edebiyatçının dediği gibi sivri bir dili var yüzeceklermiş zavallının derisini dalgayla anlatıyor ahvalini frenk tarzı resimler günah heratlı ustalarsa hep geyik avı çiziyor nedense bense pierre lotini yahya kemalin kıskandığı bir istanbul çiziyorum gizliden… buradaki bütün orta oyunlar ağır vergiler ve altın paralar delirmeme yetmiyor dilimize yeni kazandırılmış cümleler gibiyim bu coğrafyada 1.ve 2.dünya savaşlarını tarih defterimin arasında sakladığım gül yapraklarıyla örtüyorum elektirik icad olmuş kıtalar keşfedilmiş zenciler sömürülmüş fransada bir ihtilal yaparsa ve çizerse guernicayı picasso yada uçarsa hazarfen galatadan üsküdara bırakıp geleceğim bu az pişmiş tarihi Stalinden iran devriminden yada kübadan birer satırla kuvayı milliyeyi kurduk cumhuriyetide ilan ettik sayılır indirimli bir uçak bileti alma zamanı geldi sanki unutmadan Hitler in kemiklerinden bir toka yaptırdım senin için görünce çok beğeneceksin… milattan sonra temmuz 2001 |