Kal da Denmiyor ki
Neden gidiyorsun,
Bilmiyorum.. Acaba sevgim mi yetmedi ? Birde küfreder gibi hoşçakalla sallıyorsun ellerini, Seni seviyorum’lara alıştığım dudaklarla. Kal da denmiyor ki.. Ayrılığa kararlı bakışlarla ve giden sanki ben mişim gibi, Nefret dolu gözlerle bakıyorsun yüzüme. Hızlıca arkanı dönüyorsun Ve adımlarını sertçe basıyorsun yerlere, Kalbime de.. Ben sana ne yaptım ki, Söylesene! Öyle bir gidiyorsun ki yüreğimin şehrinden, Bu büyük göç öyle etkiliyor ki nüfus sayısını, Bir ben bile kalmıyor senden geriye.. Giden sensin Ve sen gitmek fiiline özne oluyorsun ayrıldığımızda. Aşkımızın bile gizli öznesiydin oysa.. İnanamıyorum; ’Böyle olmamalıydı’ diyorum sana, Böyle gitmemeliydin asla benden.. En azından sana sarılabilmeliydim soğuk vedamızda sıkıca, Ellerini son kez avuçlarımda görme hakkı vermeliydin bana.. Ama, Vermedin.. Gittin, Hakkımı helal etmiyorum sana; Elini sallamamalıydın aşka, Ve ben de sallanmamalıydım bu yüzden; İdam taburesini ayaklarımın altından kaydırdığında.. Gittin, Gözyaşlarımı siliyorum şimdi gözkapaklarımla. Nasıl da unuttun ama; ’Asla gitmeyeceğim’ dediğini.. Ama hatırlatmak için de olsa, Kal da diyemezdim ki.. Ahmet Kastancı |