mezopotamya
ne bir türküyüm ben,
duvarlara,şafaklara;bakıp söylenen bir hiçim ben yaz güneşinin kuruttuğu ıssız vahalarda bir otum ben sallanır gövdem rüzgarda bir sağa,bir sola ama köküme bağlıyım Mezopotamya da bir başkadır toprak kokusu! ne mağrur bir kuleyim ne aşılmaz bir geçit dostluğum susturur yılan fısıltısını merhametliye bir kilimim ezip geçsin diye serilirim ama miskali zerre haksızlık olsa orada dur derim öfkemden korksun celladım öfkem vahşi bir ejderhadır dağa baksam dağı titretir ormana baksam yanıp tutuşturur budur ceddimden kalmış tek emanetim budur inancım,imanım! korkusuzlukla olan imtihanım benim! ben Selahaddin torunuyum! korksun!Yezid soyunun hergele çocukları izzetimle yaşayıp,onurumla ölmektir şerefim! Çünkü bir başkadır Mezopotamya da toprak kokusu |