boşalım..demir aldı dünya çıplak bedenin limanından sıyrılarak martılar gagalarken meme uçlarımı mavi bir tükü söyleniyordu ağır aksak adım mona bacak boyum uzun değil belki yaratılan arzularım ayakta tutuyor kadınlığımı bir erkeğin üç şekli vardır itici vurucu yakıcı üç el bombası ya öleceksin inleğen nağmeyle ya da süreneceksin sinmediğin tende alfabetik sıra halinde listeme eklendiler sıra dışa bir olay yaşanmazken hepsi yükünü kopardı benden hepsinin heybesi saç telimle kaplı kırık uçları can yaksada kırıtıyordu topuklu ayaklarım intizama boyun eğercesine hadi kaptan fora artık tüm yelkenler uçur seviştiğim gecelerin kanatlı organlarına dişiliğimin kıvamı ayarlanırken susacağım söz yalnız sessiz harflerim sesine kavuşacak iki duble aradan sonra is tüten haneler girdi rüyama zevkin ardına bıraktığı sıvı soğutmuş ateşi o an irkiliyorum sırılsıklam sarılıyor yanı başımdaki adam sormuyorum nüfusunu veya yatağın önsözüne nasıl konu olduğunu gereği düşünülmüş bir davamın emaneti belki de sevişildi ve bitti ben mona lizam eksik sadece çerçevem kırık ne pikasso çözer simetrik düşleriyle ne de dali havayi tarzıyla boşverin hadi kapatın gözleri bir varmış bir yokmuş ve masal son bulmuş... lamour |