cevriye hanım ahmet beysokağın iliği kesilir bakışı yakıştımı mehtapa hele eteği oynaşırsa rüzgarla kalbi unut o an atar ya da atmaz keyfine kalmış keretanın ah cevriye adım ahmet sen beni mecnun eyle derdi kederi savurdum bir duble rakıya içim kaynıyor aşkın hovarda sazıyla yeşil nazarına vurulalı evin yolunu unuttum ruhum emrine amade kölen seçildi bu adam ister çiğne ister al götür beni mahremine gıkım çıkarsa as darağacına teneşire daha zaman var otuzluk delikanlı değilim ama beden azimlidir bilirim içinde ne volkanlar patlar suretini gizlesende anlarım kadınsal hüznü sen de insan sarrafı ben diyim eski kurtların dahi anlayışı meydanın orta yerinde düşlerin saldırısına uğradım sen ve ben düş işte yapıştımı yakana kaçamazsın esmer tenin akıyordu buseme o an işveli tavrın aklımı kaçırdı dağın başına gözyaşını silerken parmak ucum sevdalinka şarkıları söylüyordu incir kuşları cevriyem esmer güzelim kadınlığın sihri üstüne dikilmiş sanki derdim üryanlığın olmadı asla yasa dışı işleri sevmem amorti dünyamı süsle sadece kim bilir aşk kabartır soframızı iki tas çorba şölene dönüşür yeter ki gel bir gece yarısı ahşap kapılı hanem bayram etsin hadi aç pencereni üç beş nöbetlerim selamlıyor seni belki hatrına düşmedim uzun vakittir alınmam darılmam ki o gün ayarttın ya beni ölüm elinden olsun içerim şerbetini... lamour |