CEM SULTANA (Gülce-Triyolemsi)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirimin Hikâyesi :
bu sitede edebiyatdefteri.com’ da makaleler bölümünde ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER-14: Cem Sultan yazmızdadır.
Biliyorum sen halâ Rodos’tan
Bakıyorsun yaşlı gözlerle cennet Anadolu’ya. Kardeş kamasıdır sırtındaki Emirgân bahçelerinde yüzü yanmış güllerin Hıçkırmasıdır kulaklarındaki. Manâ kıblede, kıble içinin içinde Cem Yönel ona, bırakma ve aç avuçlarını semâya Sıyır kara bulutları mora çalan düşlerinden Yüzyılın sancısı vurmakta bak şakaklarını Kopart gönül uçurtmalarının şiirden iplerini Ölüme dost, …………Ayrılığa can, ………………Gurbete yâran ol Cem… Biliyorum sen halâ Roma’da ya da Nis’tesin İçi kan kırmızı, dışı simsiyah bir sistesin Biliyorum şehzâde kaftanın yerlerde sürünmekte Yâdeller içinde ağlamaklı bir vaziyettesin. İyi bak Cem, iyi bak çeşmelere Çeşmelerden dolan testilere iyi bak ! İçlerinde irin mi var, nur mu var? Mecnun ol es yürek çölünde, Kerem ol yan Dadaloğlu, Köroğlu ol, çal kılıcı haksıza Fakat, Yunus olmayı unutma asla e mi? Yunus olmayı Cem?!.. Altın işlenmiş kama, çıkar mı hiç kınından? Şehzâdeler geçende tarih aralığından Bu şehr-i İstanbul ki, Yaradan’dan hediye Serpilmiş pul pul işte, tepelerle vadiye. Çekilir mi kılıçlar, kardeşlik bitsin diye? Altın işlenmiş kama, çıkar mı hiç kınından? Yalı bahçelerine bahar yağdır bakışla Seferden dönsün gayri, metrisle, yedi kışla Mahzun bir tebessümle, şiirini nakışla Şehzâdeler geçende tarih aralığından * Çelebiler geçende ufkumun çizgisinden Sen gelirsin aklıma, melil mahzun, yetim sen Yaradılmış canlının cümlesi Allah kulu Dünya gelip geçici, acemiler okulu. Mehterbaşı yeniden çalıversin davulu Çelebiler geçende ufkumun çizgisinden Yeditepe İstanbul, yedi göğe yükselir Boğazda rüzgârımsın, gönül dağlarıma gir Bir yâr sevsem Beykoz’dan, menekşe kokar gelir Sen gelirsin aklıma, melil, mahzun yetim sen. * Biliyorum sen halâ konuksun İstemeden yaban elde Mecburi konuk. Kır aynaların çılgın bakışlı yüzlerini Parçala İstanbul kokmayan gecelerin Esaret dolu gündüzlerini… Çağ açıp çağ kapatan bir sultanın En küçük oğlusun Cem, balasısın… Öfke, nefret ve de şüphe Sardı ise boydan boya sarayı Kardeş kaması derin açar Sırtındaki yarayı. Bükme boynunu Cem, bükme Mısraların dert ortağın, yâr zülfünde gül kokusu Topla şairlerini çepeçevre, ör halkayı Kaç okka yüreği Papaz efendinin? Ve kaç para alır kefeninin cebi, oy anam?! Osmanlı sultanına eyvallahın yok iken Çan sesine değişmezsin ezanı Değişmezsin biliyorum Cem, değişmezsin… Adalardan gelen o yosun gözlü kızla Seni bekliyorum hâla seni Cem, Neden gelmezsin? Mustafa CEYLAN |