FETVÂ DEĞİL, TAVSİYE!İnsan ne hâle geldi, gördüklerim ne acı İslâmı kullanan var sağlamak için çıkar Cebinde haç taşıyor bir sürü lafta hacı İşte bizi yıkarsa bu sahtekârlar yıkar Başına sarık sarıp, giyip bir siyah cüppe O/nursuz suratına koyup bir karış sakal İnanan saf kalpleri esîr alıyor züppe Kendine kadınlardan harem kuruyor çakal Ellidört farzı sorsan veremez cevâbını Elif’i, be’yi bile okuyamaz cüzünden Karıştırıyor çoğu günâhla sevâbını Böylesine yalancı hocaların yüzünden Fâize kılıf bulup deyiverir "kâr payı" Hoşlandığı kadına imam nikahı kıyar "Allah bir karı dört" der, utanmaz bir de ayı! Keser gibi kendine yontar sürekli hıyar! Hayır derneği kurup topladılar çok para Herkes gördü sonuçta üzerine yattılar İslâmi ortaklıklar, hâlâ dinmeyen yara Kanıp hisse alanlar birer birer battılar Eline bir kez bile almamışken Kur’anı Fetvâ verir bilmeden hadis nedir, ne âyet? Affetmeyin İslâm’a böyle hançer vuranı Dinde sömürü bitsin istiyorsanız şâyet Daha çok yayılmasın etrâfa bu pis koku Bakın son söz olarak bu çırak size ne der? Hokkabazlara kanma, namaz kıl, Kur’an oku Yarım hoca insanı inanın dînden eder. /Sen kalbini temiz tut, gönlünde sevgi besle Kur’anı öğren, oku, yüreğin îman dolsun Hakk’ın sözünü dinle, uğraşma kara sesle Düzgün olsun amelin, özün sözün bir olsun./ . |