BU ŞEHİR
BU ŞEHİR
Siyah bir tül gibi iniyor gece Bu şehrin rüzgârları başka Baharı yazı kışı bir başka Bir başka bu şehrin insanları Gözleri fırıl fırıl yüzleri korkuya bulanmış Sokakları puşt geceleri kancık olmuş Yiğitliğinde kardeşliğinde yalnızca namı kalmış dillerde Sevdalar bile parayla alınır olmuş Gencecik kızlar sokaklara düşmüş Hayat denilen şey, sadece para olmuş Ah benim eski insanlarım Utanmayı bilen ar namusu bilen atalarım Şimdi nerede utanma Hani siz derdiniz ya “Vel haya vel iman” İşte aynen öyle Beyaz bir tül gibi iniyor sabah Ve kaçıncı kez geçiyorum bu tüllerin arasından Beni yıllarca evime taşıyan bu sokak Bu küçük ve yorgun evler Bu sonradan görme apartmanlar Gösterişli pastaneler alış veriş merkezleri Bir tünelde yürüyormuşum hissi veren İki yanımda dizili olan ağaçlar Geçmişin adım adım uzaklaşan görüntülerine dönüşüyor Tüller uçuşuyor açık pencerelerden Ben taşıyorum gecenin gürültüsünü Hayaller gerçekler Ve şarabımda eriyen buz Bu şehir tüm kapılarını açıyor Kendini karşılayan ve terk eden herkese 10.05.2006 / ANKARA |
Selam ile..