ANKARAANKARA Ankara Yabancı yüreğimin mahzun yarası Esir alınmış duyguların yalnız hatırası Karanlık gökyüzünü yırtan öksüz gülüş Ve bitmeyen endişeli bekleyişin adı Ankara Sevdalar ülkesi memleketimin soğuk kenti Soluğuma karışan bu yalnız ve ölü hava Boğuyor beni ruhuma yapışan karbon monoksit kokusu Ve sırtımda biriken endişeli ağrılar topluluğu Ankara Yaşamın içinde büyüyen bir rüya kenti Islak ruhuma dar gelen yalnız sokaklar Hapsolmuş düşüncelerin yalnız kadını Ve kırmızı gecelerde terkedilmiş genç sevdalılar Ankara Yaşam gün yüzünü görmeden acı ile buluşur caddelerinde Geçit vermez kurtuluşu olmayan keşmekeşlikler Ruhumu acıtır oysaki kör olası sefil ayrılıklar Ve sende esir kalmıştır seni yazan kalemler Ankara Bir katilin kaleminden kan kustum bu gece Bu gece nezarete düştü sana haykıran yüreğim Mor düşler kurdum gezinirken caddelerinde Ve sana leylalandım bir yosmanın memesinde Ankara Gezindi gözlerim mülteci fahişenin bedeninde Seni aradım sandım her köşe başında delice Bilirim Ankara’da kar, Ankara’da yağmur Ankara’da soğuk, Ankara’da ayaz var Ve bilirim yüreğimde sen ellerimde kelepçe var 10.03.2008 / ANKARA |