MAHRUM BEY
üstümüzde
yorgunluğu geçmeyen bir yorgan gel yastık dikelim bakışmalarımıza ve döşekler döşeyelim aşkın koynuna bir gecenin lambasında alevin yarsın tenimin karanlığını nefsin yarsın kadınlığımı gel çıplak bin şehveti soyalım derisini yüzelim dokunmatik hazların gel ağaçlar dikelim otantik hüzünlerin ahşap içi toprağında otantik hüzünlerin kalp içi oymağında bir meyve-i dil dileyelim içimizden ben ağacında sen ağacımda dilekler dileyelim hasıraltı hasretlerde gel Mahrum Bey gel gecenin son hecesindeyim bir şiirin bitip diğerinin başladığı yerde elimde imgeden iplikler gel vücudumu vücuduna dikeyim sadece ve sadece aşıkların hatırlayacağı bin şiirde yan yana can cana divit hokka gezelim JİR-FHRN |