kayıp bir alfabede iki hecelik cemalin bana cennet cancağızım.hicranın ayazına aldanıp, üşüme cancağızım. nisan yağmurlarını dodurdum, avuçlarımı nemini kirpiklerinde saklayan tuzlu sularım coğrafyana geliyor usulca sensizliğin sessizliği senfonosinde. kabuk bağlamış yaralarıma neşter vuran zaman, daha kaç kere kalemimi kıracak cümlelerimde? ben,sana yâr dedikçe hangi mavilik guslettecek içimdeki yalnızlığı? lugatlara sığmayan hasretim(n) katili oluyor harfler. yarı aksak lehçelerde bir boşluğa denk geliyorum. sözcüklere sığmayan hiçlik bir papazın günah çıkarmasına niyetleniyor. akrep ve yelkovan sorguya çekmekte yüreği cebimdeki hacıyatmazlar dökülüyor teker teker akıbetin(m)i bilmeyen kelamı hangi parantezlere sığdırayım ki? velhasıl kayıp bir alfabede iki hecelik cemalin bana cennet cancağızım. geceyi giyinen gözlerinde kaybolan ben kelamdan çıkagelen her harf dar ağacıma sarılıyor sıkıca. ve bir gün vapur sesinle uyanacağım şehr-i İstanbul. gordion 17/03/2011 |
yüreğinize sağlık!