Oluşundaki sır bekliyor olacak…
Hayallerini zorlar, hedeflerinin kuytusundaki güç,
Ufukta saklı, engelle dolu zorlukların vizesinde, İnadın gemisine binmiş, yelken açarsın emeğe, Gitmek istediğin uzaklara, kalbinden doğan ışık yayılır… Ansızın… Karanlığın ışımasında, bir meşale olan gözlerin, Sanki seni hiç görmediğin, efsanelere götürür, Mitoloji doğar, hemen güneşin ardından, Tanrıların arabasına, biner ruhun… Demlenen… Bir çay lezzetinde, sis perdesi açılır, Görünmeyen bir dünya, kucak açar, Bedenine saklı, mistik güçler dolar, Duygulara güç verir adeta, sürükler kanatlarında… Bir an Zeus çağırır… Durmaz ayakların, götürür sesine, Işık zümresinin içinden geçersin, kendinden geçerek, Işıldayan kılıcı, gözlerinden içine dolar, Bir titreme zamanı yaşar, bedenin sallanır… Hele Eros’un, Aşk oku saplanır, dudaklarındaki sese, Adeta aşk’ı tanımlar, sonsuz bir ormanda, Yeşilin tonları ilham verirken, hayata bağlayan gücünü, Duygularının enerjisinden alırsın… Ve… Varlığına doğan bu ışık, göremediğin uzaklara yayılır, Baktığında gördüğün, suretindir sudaki, Anladığın gücünün anahtarıdır, tenini taşıyan, Adımların doğru adrese götürür, düşünce yelkeniyle, Gücün… Allah’ın sana verdiği bir emanet olup, Akıl labirentinde, gerçeğini gördüğün an, Denizin kıyısındaki o sahilde, hayallerinin güneşlendiğini, Ve seni sen yapan, oluşundaki sır bekliyor olacak… Oktay ÇEKAL 19.01.2012-13.30 |
Saygılar........