Bu nasıl ayrılık...
Hayatımdaki gelişinle mi başlasak,
Yoksa kapıyı gozumun görmediği sırtımdan vurarak çıktığın anla mı ? Bu nasıl bir sevgi ?! Bu nasıl bir ızdırap ?! Sevgi ve sen... Artık asla inanmayacağım sıradan bir yalan gibi sızlıyor bu sözler kulagımda.. Hani sevenler bir an gelirdi ?’ Hani onlar tum yalan ve haksızlıklara karşı bizi korurdu ? Hani bu olumlu dünyada sevgi en pahalı, en yüce değerimizdi ? Hani.. Hani sen nerdesin ?! Bu o sevdiğim sen olamazsın.. ! Bu sen degilsin.. Hani nerdesin ?! Nerde kayboldun ?! Carptıgın kapının arkasında kimi bıraktın bilirmisin ?! Ki ben bir can.. Icten ve yürekten seven; Ki ben bir insan.. Zaafları sırf sana karsı olan; Ki ben bir vicdan.. Beni ve kendini unuttuğun zaman aklına gelip hatırlatan; Ki ben seni seven.. Ki ben sana tapan.. Ki ben ! Yalnız kaldığın zaman yanında olan bir tektim ben ! Koyardın basını koynumda, gözlerini kapatırdın.. Ve dalardın kim bilir hangi diyarlara, bense saclarını hep okşardım. Ellerim yorulmadan her teli alırdım.. her teli ayrı severdim ben ! Gelişin gibi dikkat çekmedi gidişin ne malum.. Ses cıkartmadan, hicbirsey demeden çekip gittin.. Ben kaldım bıraktığın yerde ve her gun yavaşça eridim.. Yanan bir mum gibi, yok ! Ondan beterdim.. Mum yanar birkaç saat, sonra da soner, bir daha da ses etmez, yanmaz bir daha ki ..! Gel anlat şu gönlüme gel anlat ! Mum değil ki sonsun o birden.. Her gun yanıyor.... ! Her gun eriyor ! Her gun Oluyor! Ve sonra yine yaşıyor ! Allahım neden !? Neden ben.. Neden biz ?! Oysa bu sevdayı buyutmuştuk.. Oysa sonsuzluk kadar dokunulmazdı.. Oysa oyle güzel ısıtırdı ki beni... Oysa..... Ben buyutmuşum ! Oysa ben kurmuşum bu evin temelini ! Oysa ben sevmişim... Oysa ben seni içimde sevdiğim gibi yaşatmışım.. Sende olan seni görmemişim ki.. Her gun seni yaşamışım, meğer bir hayalmiş.. Içimde oyle sevdim ki ben seni.. Silsem silemem, silmezsem lekelenemem ! Ne yapsam sensiz edemem ! Her gun aynı yerdeyim ben, bıraktığın gibiyim.. Ustumde aynı elbise.. hala kokunu taşır.. Icimde sindi o koku, ama... ! Ama belki gelirsin, dönersin ya.. O elbiseyi seviyordun diye o hala.. O hala ustumde ! Ellerim titrer, ama tutarım bir ayna.. saclarımı da tararım ihmal etmem gelince okşarsın belki diye.. Onlara bakardın bir hayranlıkla, bakısın da hala karsımda iste ! Bir sana dokunamadım.. Aylar geçti, ben hala bıraktığın evde.. Perdeleri cekmisim ve kalıyorum buz kesen duvarlar arasında, buharlaşan pencerelere çizerim senin benim adımızı... Etraflarında da tek bir kalp.. sarmış korur hep onları ! Oyle ya.. En azında o pencerenin ustunde bir tek olduk ya biz bir tek ! Senden ne bir ses, ne de bir haber aldım.. Ama itiyorum hala kapıma calanları, hatta... Evimin onunde bir tuzak kurdum oyle ki hickimse giremesin birdaha şu gönlümde, kimse yaklaşamasın diye ! Sensiz ben bu omru nasıl çizeyim ki ?! Nereye baksam ?! Ilk sendin ya … Ilk sendin ya GONUL YARAM ! Kimseye bakamam ben.. Gecti benden ilkbahar, soldum bir yaprak gibi.. Istemem ben kimse gelmesin bu saatten sonra ! Yaram acık kanıyor, kalbim sana atıyor.. Yaklaşan her kimsede seni görmeyince ben.. Kızarım kendime ! Kimse sen olamaz ki.. Sen beni ben yaptın, ogrettin hissetmeye.. Bense hep seni yaşattım şu bir turlu durmayan kalbimde... Kimseye açamam ben o gonul yaralarımı, Bekliyorum hala gel de son bir kez sapla şu bıcagını.. Kollarında can verirken yıka beni goz yaşlarında.. Ellerimden sımsıkı tut ve bırakma sakın bedenim buz kesene kadar... Saclarımı sen tara isterim ve op son bir kez beni alnımdan... Kalsın o izin.. Beklerim ben sonsuzlukta sana kavuşma anı... Beklerim ben sonsuzlukta sana kavuşma anı... ! |
senden uzağa terkedilen yavan yalnızlık
yaban bir ben bana terkedilen
gözlerinden çaldığım emanet bakışın yüzümde
ve son sesin kulağımda
hala o eşikte,,,