iki dünya arasındabu asırda semanın salıncakları kırıldı aslında yıldızların da bir alın yazısı vardır kimi kayar kimi de tutunur kara deliğin kenarına milyonlarca söz dibi yanık binlerce dilek ekilir tarlasına oysa tanrı seçicidir kara kaşa kara göze asla aldanmaz nabza göre şerbeti sunar kulun sofrasına tanrı iki özne yarattı kadın ve erkek erkek erosluğu oynarken tam sahne kadın kekeme bir hayatın soytarısı oldu ezilen omuzu bazen demir dipçiğin hedefine soyundu bazen de küfre kapatıldı zifir peçe vari savaşın gölgesinde eroinman ruhlar bedenine abanırken ırzına atılan onlarca tekme isimsiz geçti tarihe bosna gibi cezayir menekşesi misali gençliğin kırmızı kanı aktı gri çarşafa bağnaz kafaların imge boynuzlarında kadın kadın kalacak her daim şişik karnı hiç sönmeyecek saçı uzun aklı bodur bir gösteride başrolü üstlerinirken kelimeler dilinden ilmek ilmek dökülecek ve suskunluk amorti ömründe zenginliğin adabı sayılacak kadın zoraki sevişmelere gözyaşını bırakır o an yatağın sağ yanı çoktan eşyasını toplamıştır dişi çelikten kancaya asılırken bedeni kanamaz kanarsa sonu hastane morgu soğuk bir kış zamanı kadın sustu çünkü dünya onu bir gün hatırladı... lamour |