yokken sen
bir gün daha geçecek
yokken sen bir telaş erkenden kalkacağım dün sabah olduğu gibi yetişmek için kaçan güne alelacele geçirip üzerime bir şeyler bir yudum alıp kahvemden hızla ayrılacağım evden ve unutmayacağım kilidi üç kere çevirmeyi koştura koştura gireceğim iş yerimin kapısından yine aynı telaşla hazırlanacağım saatin bilmem kaçında bitireceğim işlere fotokopiler çekip bir dolu kağıdı kontrol edeceğim yanlışları düzeltip eksikleri tam edeceğim bolca kahve içip arada bir çayla keseceğim acısını kafeinin bir kraker veya bisküvi eşliğinde ve her seferinde bir sigara daha ne kadar öldüğümü düşünmeden iş çıkışı yine aynı telaş yetişeceğim evde beni bekleyen bilmem ne dizisinin bilmem kaçıncı bölümüne hazır aldığım bir yemeği ısıtıp yerken televizyonun karşısında belki çok sıkılırsam bir şarkı dinleyeceğim fark etmeden sözlerini ya da bir filme dalıp görmeden ve bilmeden adamın kızı nasıl da sevdiğini uyku bastıracak saatin ilerleyen kadranında bir iki sayfasını okuyup en son aldığım kitabın dalacağım ertesi sabahın telaşına karışmak için yıldızların parıltılarında düş kurmadan ve asmadan dileklerimi uçlarına sarılacağım yalnızlığı soyunup da yorganıma ve hiç ıslanmayacak yastığım bir daha bir daha yokken sen geçecek bir gün daha ya da azalacağım kalabalıklar içinde bir daha bir daha atilla güler |