Yapma Ey Sevgili
/Teneşire düşmüş suretimin bakışı, eflaka çıkarken ahı efkarım, ne bir tesellim oldun ne de muradım/
öp/üşüyorum yokluğunla ört/üşüyorum yalnızlığımla teslim olmuştum ebedi gönlümün mabedine başka bir alın değmedi kadife yüreğim masum, bağışladı yalanı, d/olanı d/olmayanı billur b/akışlardı ikramım şeffaf örtülerden hicabım ne dilersen mestane akar zevk-û sefa didelerden taşar mevsim hep bahar her daim tazedir gülleri açar döner başın, feleğin şaşar yapma ey sevgili böyle kuldan kim kaçar kevser’i sunar gümüş gülüşleri aklın hayalin durur inci mercan dişleri ne öyle avam ne de uçuk düşleri kendinden hep emin şiir gibi sözleri /Umudun rengi gri, geceye düşer resmi, karanlıkta ay soluk, siyahtan gözlerinin feneri/ ay’ın nurudur düşen çehresine pişman mı oldun, güneşin doğuşunu görünce yapma ey sevgili ceza mı bu, yürekten sevdik diye helak’e götürür bu gidişat bizi bak gözlerimde yaş dizi dizi silersem defterden seni ne esamen kalır ne de izi loş ışıklarda beklersin güneş bile terk ederken seni /Yıllar değil yoran sözlerimi, yaşlar değil dolduran gözlerimi, umudumun tükenişi/ |