kadrankıracak kendini bir gün, aramızı sürgün eden kalem acıya da inanırım elbet taşa yasladım ömrümü bir ölü dirilecek sesinden, ibret-i alem saat: yelkovan batımı… gölgemi kapı arkasına asıp döndüm çerçevesine fotoğrafın mahzene koşuyor içimde bir üzüm bir halk nasıl terk ederse şarkısını ölüm başladı günün solduğu yerden dört duvar cenaze kimse yanımda saf tutmuyor küstüğüm masallar geldi aklıma söndürdüm geceyi üfleyerek bir sokak lambasını saat: tek kişilik kadran… ocakta unuttum eylülü ve hiçbir yangından kurtaramadım yalnızlığı küllerinden doğmayı da bilirim kendime uyandığım aşktan beri ocaktan aldım eylülü ölü doğan küllerim gibi saat: akrebin göçü… şarap yandı sigaranın söndüğü yerden bir avuç toprak oldum yeryüzü köpüğüne “oğlum” dedi katlayıp bir hayatı koydum cebime ferhad gülsün seslendiren : olgun onur Not: Ne zaman düşlerimin perdesini aralasam, izlerinizi görüyorum pencerenin buğusunda. Uçsuz bucaksız bir dizenin kalbiyle teşekkür ediyorum hepinize… Şiire ses veren, şiiri güne düşüren ve yorumunu katan herkese… Sevgim olsun, kapıma bıraktığınız her söze düğümlediğim... |