" ıslatmadan ağla, yanaklarını "/ Şair, şiir kusar sarhoş bir hasretin akabinde sen bunu anlayamazsın / Dağlarda çoban ateşi yanar, Bir nazlı gelinsin sen asya Yüzüne göz izi değmeyen zamanlara gülümse El pençe kaygıların hicabında Sevmek, yaralarından öpmektir en soylu savaşçıları Asya, sulara küs Asya, ıslatmadan ağla yanaklarını Şimdi uzak tepelerde kürşad narasıdır sevda, Kırk kişilik mavi örtüsünde bir güzel ülke Bulutlardan geçen atlılar gibi Turnalar katarıyla getirir hasreti Dokunsan asya Ah bir dokunsan Sadakati alınlarında salınan madalyalar gibi parlayacak kızlar Ağladığını kimseye göstermeyen kuş sesleri vardır Ateşli alnıma yüreğini bas asya Sevda, derin bir çizgi ile ayrılır ihanetten Korkarım paramparça ettim bildiğim bütün duaları Sen amin demeyesin diye Sus asya Kurak bir ülkenin kucağında kal öylece Anamdan önce ben kendimi doğururum Hüzünlerin göbeğimi kestiği vakidir Önce nefesimi koy örse Sonra ayrılıkla sınarsın Dağlarda çoban ateşi yanar, Bir nazlı gelinsin sen asya Bilmem kaç asır sonra gelirsin Bilmem... ..... ---- aras ------- |
şiirle kal a/ras...
sevgilerr...