Anlayacaksınboşalmış bir şarap kadehinde tortusu kalacak sarhoşluğunun bir çocuk gibi küseceksin tepelerin ardına saklanıp ışığı sönmüş güneşe yapboz gibi bir araya gelmeyecek bir daha hayatın dağılan parçaları gün gelecek gül gibi solacak gülücüklerin fotoğraflarda gülen simalara ağlayacaksın makamsız şarkılar çalacak kulaklarında ve adı konmamış bir müzikal tenini yakan güneş dahi ısıtmayacak içini ayak izlerini hiç silmeyecek ardında bıraktığın aşınmış kaldırımlar karanlık sokaklarda kalmış bir şehir gibi ürkek hayra yorsan da hayır olmayacak heyula hiçbir haz bastıramayacak içindeki sancıyı hüzünlü dizeler yer edecek beyninde bir paçavra gülüşü bulaşacak erken ilan edilmiş şairliğine bir daha dönmek isteyeceksin doğduğun güne yılların yorgunluğuna çare bulan yok anlayacaksın yol almaya dahi gücün kalmayacak yaz yağmurlarına avuç açmış topraklar gibi düşecek üzerine renkleri solmuş gök kuşağı son kez musalla taşında secde edecek bedenin bu muallakta son bulacak amelin hüzün rengine bürünecek bütün bulutlar üzerine çiseleyecek meleklerin gözyaşları yürüdüğün yol tek yön, hayat bir tiyatro oyun bitti artık anlayacaksın Mustafa bertan |
Duygulanarak okudum.
Kutluyorum.
Kadir Tozlu