sakıncalı personel erintihar bileklerin telaşında, tarihe sığınan acının gücüdür bir ihtimal iki şarkı söyleyen gördü yükseklerde son eylemiydi, biliyorduk feride’ye ibadettir dese de, rahatını bozacaktık işkenceydi zaman zamandı işkence olan bavulunda diyarbakır kelepçeler mıhlanıyor ağırlaştırılmış aşkların bir numaralı sanığıydı avluda boğdular onu, bombaları ondan yaptılar devrime ibadettir dese de, rahatını bozacaktık umuttu zaman zamandı haklı olan yüreğinde deniz bir meşale için ne çok fidan 19 şubat 2012 - istanbul hayatın şarkılarına, hayatta olanlara... kadim dost, Yılmaz Odabaşı’na sevgilerimle... zeki çelik |
"
o diyor ki bana:
— sen kendi sesinle kül olursun ey!
kerem gibi yana yana...
dert çok, hemdert yok
yüreklerin kulakları sağır...
hava kurşun gibi ağır...
"