Ruhumda Gece Büyüklüğünde Bir Tümör
Ruhumda gece büyüklüğünde bir tümör
Tanımı yok yoluma çıkan hiçbir literatürde Kırkta birmiş zaten Kırk ölü balıkmış, kendi zihin akvaryumumda Ters yatmışlar soyu sopu çoktan belli bir tümörün gazabından Meğer önceden tanışırlarmış Onların ve benim hikayelerimdeki kahramanlar Silerim diye söylememişler bana Bilemezler ki ben nasıl sileyim Gücüm yetmez, Loreena’nın yanında lila bir nefesken Bana beyazın nasıl bir renk olduğunu öğretirlerken İşleri zordur ancak Kalbimin tam ortasından gürbüz bir nehir geçerken Dibi-m- kan tutmuşken Bilge İncir yaprağının dili olsa da anlatsa Herkesin çıplak olduğu ve olacağı o günleri En son, neye ağlayacağımızı En son bir şehrin hangi penceresini örttüğümüzü En son hangi teni cevapsız bıraktığımızı,, Bütün bunları dilek havuzum keskin dişleriyle çiğnerken Yastığımdaki çukur yutmaya çalışıyor beni Ve yeni beraat etmiş bir melek, düşlerime yazıyor ışıkla : “beni anlayabildiğiniz kadar yokum aslında…” Bu bir şiirin regl hali Kanamadan iyileşmiyor hiçbir şey Böyle zamanlarda işte, ne fayda “iyi göstermiyor bu yıldızlar” diye Umutlarımızın yönünü sahipsiz göğüslere doğru çevirmek En kibar halimizle kusmak şehvetimizi Ganimet bulmuş bir sarhoş gibi vedalaşmak gerçeğimizle Çaresiz Çünkü her an müsaitiz çirkin olmaya Bu gezegen de böyle istiyor zaten Anlamıyor muyuz, bazen rüyalarımıza atılan kezzaplardan Sansürlenen huzurlarımızdan Endişelenmeden öpebilirsem eğer, ulaşabilirim gideceğim yere… Farkındayım Düşlemekten yorgun düştük , tuzsuz kaldı masallarımız “Durdurur musunuz bu öyküyü, biraz sızacağım o yanakların kıyısında.” Olsun varsın, üçüncü sınıf mevkiide uçayım Ayaklarım yere değmesin de biraz Biraz daha çözmeye çalışayım analitik sancılarımda Paralel orgazm mucizesini Öyledir bu çetrefilli dillerin muamması Herkesin içinde yapışık bir fırtına gülü Yazgısal meteroloji uzmanlarımız sadece fısıldar Metre kare başına düşecek sevişme miktarlarımızı Yine de bir tahmindir sadece umduklarımız Biz yine bir çelenk bırakalım , kolay nasır tutan bu özlemlerimize Üstünde de şu heceler birleşsin, inandıklarımızdan arta kalan : “bir ihtirasın üstüne, bir daha yazamazsın başka bir ihtirası, Tutmaz yoksa bu soluklar, ıslanır gider terk edilmiş bir şarkı adı gibi…” Oktay Coşar |
ben alıntı yapmadan sevdim.
şiirle kalın,
sevgilerr...