Ahh be gülüm.Buralar çok soğudu, kar da düşer yakında, Dediler ki bin yılın soğukları kapında, Akşamları çok soğuk oluyor, Üzerine bir de yalnızlık çöküyor, ölüm gibi, İkisi de karanlıkta çekilmiyor gülüm. Yüreğimi sorma kardan buzdan bembeyaz. Sensizliğin dokunduğu saçlarım gibi. Üşümezdim aslında senin yokluğun olmasa, Dayanırdım yalnızlığa varlığından bir umut olsa Karanlığa da alışırdım gülüm senden bir haber olsa. Hiçbir şey senin yokluğun kadar üşütmüyor beni. Hala bıkmadan usanmadan ilk gün olduğu gibi, Sana mum alevinde aşk mektupları yazıyorum. Bu bile yetmiyor gülüm, inan ki çoğu zaman, Hüzünlü şiirlerin altına imzamı atıyorum. Her gece hüzün dolu melodiler dinliyorum, Yetmiyor yazdıklarım yetmiyor isyanım, Alamıyorum hıncımı sararmış kâğıtlardan, Elime kalemi alıp atıyorum kendimi dışarı, Gökyüzüne, sensizliğin resmini çiziyorum, Kim bilir belki görürsün diyorum da. Ama bir türlü görmüyorsun, Üşüyorum gülüm çok üşüyorum En çokta ellerim üşüyor bazen soğuktan uyuşuyor. Ya sen çağırıyor ya da toprak çekiyor nazlı gülüm. Yazdığım bu mektupları her gün sana gönderiyorum. Sabahları postacı kapımı çalıyor ve mektup bırakıyor bana. Gelen mektubun üzerinde adreste bulunamadı yazıyor, Ellerimi her gün bu mektupları yakarak ısıtıyorum. Olsun be nazlı gülüm olsun. Bilmiyordun bilemezdin aslında Bir gün sana mektuplar göndereceğimi, Bilseydin ayrılmazdın o adresten, biliyorum beklerdin. İçinde sensizlik kavramı olan her yolu denedim Denedim de sensizliği hala öğrenemedim ahh be gülüm…. Orhan YILMAZ |