Mesela
Bırakalım tüm yalanları deniz kıyısından
Soğuk tuzlu sulara
Mektuplarımızın eksik cümlelerini tamamlayalım eski sevgilimize
Birkaç damla gözyaşının kimseye zararı olmaz
Asmayalım bu seferde gözyaşlarımızı
Mavi dudaklarda son bulacak bu martı sağanakları

-Dilsizdik mesela
-Sisliydik
-Gizlenmiş bir şehrin uluorta sevişmelerinde sessizdik

Çıkmışız sokaklara, yüreğimizin derin kayboluşlarıyla
Yağmurda arınan kardan kadınların
Omuzlarına dokunmuşuz saçak altlarında
Onlar saçağa sığınmış
Biz onlara mesela
Ve sonra evlerine dönmüş o kadınlar
Sıcak bir mercimek çorbası altın saçlı çocuklarıyla
Samimi, içten bir tebessümün gerçeği yanaklarında
Sonrasında yorgun
Sonrasında karanlık bir odada yalnızlık ruhlarında


Mesela itiraf edelim benliğimize
Acının kaynağını arıyoruz durmadan
Bir yanımız mutluluk sofrası hayatta


Mesela
Bırakalım gölgelerimizi duvarlara
Aynaların müziğine kulak verelim
Berrak ve ukala
Birkaç kelime gerçeğe hiçbir düş kırılmaz nasıl olsa
Farkında mıyız yaşlandığımızın
Ve eski sevgilimiz çoktan üçüncü evliliğini yapmış

-Yakışıklıydık mesela
-Vazgeçilmezdik
-Süslenmiş bir gecenin anonim oyunlarında

Çıkmışız sokaklara, kaderlerimizin eksik lunapark renklerini aramaya
Siyah beyaz bir öyküde
Donakalmış annelerimizin dikiş tezgâhları
Yok olmuş babalarımızın delik ceplerinden düşen bozukluklar
Onların saçağı yıkılmış
Biz onlara eksik mesela
Ve sonrasında aşık olduğunuz o kadın
Okşamaz olmuş saçlarınızı – annelerimiz gibi
Ve sonrasında aşık olduğunuz o adam
Umursamaz olmuş bakışlarınıza- babalarımız gibi
Sonrasında arar olmuşsunuz
Bir kömür sobasının etrafında geçen neşelerinizi


Çocuklarımız mesela
Gökyüzündeki uçurtmalarımızın çıtaları misali
Bahar kokulu esintilerde / hüzünlü gün aynalarımız
Hüzünlü savaşlarımız
Hayata eksik mesela
Bir yanımız mutluluk sofrası olmalı onlara


Tavanda bir ayna
Sonrasında yorgunluk, karanlık oda
Gizliydik
Gözyaşları mesela…






















Tolga BAŞ