Okuduğunuz şiir 26.8.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Şiir Sarayında Kafiye Çiçekleri
Öyle düşlemekle olmaz, Öyle düşlemekle sarmaz acı. Etinde tırnak izleri olmalı , Tutamadığın birçok anıdan kıpkırmızı.
Parçaladığın sayfaların arasında üşümelisin, Parçalanan hayatının ortasında, Parçalanan hayatların ortasında, Şiirden bir yelken açmalısın zamana. Fırtınalardan bir nefeste geçmelisin, Kurtulanı olmayacaktır unutma, Hiçbir zamanda olmadı, Sen ölenlerden binlerce kez fazla ölmelisin.
Şairsen şairsin, Şairsen şairsin ulan, Sarhoş olup sokakları sersem gibi geçmek değil, Ayık olup , Acıları kana kana içmelisin.
Öyle düşlemekle olmaz, Çıplak bir kadın mı sandın dizeleri, Tarihe yazıldıktan sonra , Üzerinden tekrar tekrar geçeceksin. Mona Liza’nın portresine bakıp, Otuz bir çekmeye de benzemez hayat, Acı ulan bu , Birileri yanı başında açken, Ölüyorken , Sömürülüyorken, Sen zırvaları yazıp zevke mi geleceksin?
Düşmeyeceksin. Sürünmelerin okunacak destanlarla, Vatan da olsa , Kadın da olsa hissedeceksin. Hissedeceksin ulan hissedeceksin, Acıyı adam gibi dillendireceksin, Yoksa kim sikler şairi memlekette.
Öyle düşlemekle sarmaz. İçtiğin sigaranın, Üzerine çöken kokusu mu sandın acıyı. Elinde kalem, Bir kürek mahkumu gibi asılacaksın ömrüne. Sen yaşadıkça kapkara aydınlıkları, Yazdıkça karanlıkları , Yüz çizgilerin derinleşecek.
Sadece kalbini değil, Kalemini de kıracaklar hayatta. Ellerin mahpushane parmaklıklarında, Nasırlarınla tebessüm edeceksin sayfalara. Öyle düşlemekle olmaz, Sen müebbet acıların dilisin, Yağlı urgan korkusuyla sinmesin kelimelerin. Her yeni şiir başlangıcında, Sevgilini değil , İdamını bekleyeceksin.
Şairsen şairsin ulan. Rüzgara uyup, Meltemler gibi ılık esmeyeceksin. Bir isyanın bir devrimin sembolü, Dili olacaksın, Sert Rüzgarların karşısında kayalar gibi dik duracaksın. Tutunacaksın ulan acılarına , Hayatı yaşamaya tutunacaksın.
Öyle düşlemekle olmaz, Öyle düşlemekle sarmaz acı. Gidip sen sarılacaksın en acı gerçeklere, Etinde tırnak izleri, Tutamadığın birçok anıdan, Kıpkırmızı roller biçmelisin kendine…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiir Sarayında Kafiye Çiçekleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şiir Sarayında Kafiye Çiçekleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Leanardo'nun bile bu saheseri bitirmesi 4 yil surmus :)))) Bazi kisiler;
"Mona Liza’nın portresine bakıp,"
seklinde yanlis yazsalar da olur.. aslolan kalicilik.. gerisi insanlarin kafasindaki tefarruat diye dusunmus ve o nedenle de gulumsemesine bir gizem katmis benceee :)))
Mona Lisa efendim, Mona Lisa..
Sanki sair birine gonderme yapmis bu siirde :))))))))))))))
GuLeN tarafından 8/28/2009 3:53:06 AM zamanında düzenlenmiştir.
Eserin iç sesinin bütünlüğü, ana temanın bozulmadan ilerleyişi ve kısa tutulan bölümlerin bir alt kıta ile kopukluk olmadan sürükleyici etkisi, şiiri sonuna kadar okutmayı başarmıştır.
Bir düşünce ve mantık şiiridir. Rast gele kelimelerin sıralanması bakımından değil de, her bölümün anlatılmak istenilen konulara göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Edebi açıdan birçok kişinin küfür ve argo kelimelerin şiirsel olmadığı düşünülürse, bazılarının da sanatta kısıtlama olmaz sözüyle şiir okuduğunu ve bunları beğendiğini söyleyebiliriz. Burada asıl önemli olan eserin hem kendimizce, hem de yazarın duyguları arasında bir bağlantı bularak eseri analize etmektir.
Örneğin;
“Şairsen şairsin Şairsen şairsin ulan Sarhoş olup sokakları sersem gibi geçmek değil Ayık olup Acıları kana kana içmelisin”
Bu bölümde şairlere, şiir yazanlara bir telkinde bulunulmuştur. Belki de kendi penceresinden bakıldığında, yazarın, bazı şairlerin sadece sarhoş olup sokaklarda gezmemesini anlatmaya çalışmış ayrıca “ulan” kelimesi ile dikkatleri üzerine çekmeyi başararak, tekil düşünceyi ortaya koymuştur. Buradaki asıl amacın –sen- şairsin, eğer acı ve hüznü bir arada yazacaksan, bunu sarhoş olmadan da yapmalısın konumuna sürüklemiştir. Kullanılan bu kelime okuyucu için herhangi bir olumsuz etkiye yer açmamıştır.
Bu açıklama sadece kendi bakış açıma yansıyan düşüncelerin aktarımıdır.
Sanatsal çalışmalarda çoğu zaman karşımıza çıkan bu olayların yadırganması ve yazarların bu bakımdan biraz çekingen davranarak bu tarz eserlere yer vermemesi günümüzde alışa gelmiş bir olaydır. Edebiyatın sadece “edebi” bakımdan çözümlenmemesi gerektiğini, küfürlü ve/veya kötü kelime olarak tabir edilen argo sözcüklerin dinimiz ile bağlantı kurularak yargılanmaması gerekmektedir. Bu durum sadece saldırı ve aşağılayıcı eserlerde, toplumun benimsediği kurallara yönelik ise tamamen zıtlık gösterebilir.
Eseri oluşturan tüm dizelerin ilk harflerinin büyük oluşu bölüm arası boşlukların birden fazla oluşu görsel estetiği bozmuştur. Şiirde üç bölüm sonunda kullanılan noktalar ( . ) dışında hiçbir yerde noktalama işareti olmayışı göze çarpmaktadır.
Ayrıca dördüncü bölümün beşinci dizesinde kullanılan “Mona lizanın “ özel isminde ikinci kelimenin de ilk harfinin büyük olması gerektiğini ve –nın ekinin kesme işareti ( ‘ ) ile ayrılması gerektiğini söylemeden geçmek istemiyorum.
Eh şair dengeleme için verdim uyum olsun şiirinle...
Öyle düşlemekle olmaz Çıplak bir kadın mı sandın dizeleri Tarihe yazıldıktan sonra Üzerinden tekrar tekrar geçeceksin Mona lizanın portresine bakıp Otuz bir çekmeye de benzemez hayat Acı ulan bu Birileri yanı başında açken Ölüyorken Sömürülüyorken Sen zırvaları yazıp zevke mi geleceksin
...
Tamam şiirde bazen sivrilik yapacaksın ;ama direk ifadeler fazlaca göze batar. Ne diyelim bugünün gelişi dünden bellidir, dün günün şiirinde 'şiirin anüsü vardı' bugün neyi var bilemiyorum!(agzıma alamıyorum).
Yanlış anlaşılmak istemem dünkü seçilen gölgesiakdeniz'in şiiri bana göre güzeldi.Hiza vardı en azından, anlam , imge ; ama bugünkü biraz çıplak argo...
Ama ben şiirde ve yorumlarda bazı ciddi ve tamir edilemeyecek Hataları paylaşmak istiyorum
Bu şiirin içinde öncelikle insan yok Kadını hiçe sayan kaba-saba Hakaret eden, kadını bir eşya, bir nesne olmaktan Öte görmeyen sözde devrimcilik adına Yola çıkmış erkek egemen bir başkaldırı söylemi var sadece
Evet şiirde insan yok dedim. Çünkü insan kadın ve erkekten oluşan bir bütündür
Kadını yok sayan hangi devrimci hareket Vardır ki dünya üzerinde başarı göstermiştir?
Salt çiçek-böcek yazanları aşağılamak adına Kadını bir araç olarak kullanan bir zihniyetle Karşı karşıyayız ve bu zihniyet Devrimci olduğunu iddia ediyor. Bence farkına varılmayan işin vahim boyutu ve telafi edemeyeceğimiz tarafı burasıdır.
Yoksa şiirin düzelmesi için sadece iki dakikalık zamana İhtiyacımız vardı. Ama zihniyetler geçmişten günümüze hep aynı zihniyet Kimse değişmek adına çaba göstermiyor.
ve o kadar kanıksamışız ki erkek egemen düşünce yapısını toplum olarak kimsenin tuhafına gitmiyor ve göze çarpmaması da bu yüzden
oysa şiir güzel olsa ne olacak? ya da küfürler güzel sayılsa ne olacak?
-hiç umurumda değil şiir güzel mi çirkin mi bu düşünce yapısı değişmedikçe-
Şimdi bu zihniyete hizmet edenlere Aşağıya aldığım şiirimin kısacık bir bölümünü Hediye ediyorum.
Ve diyorum ki Elimize kıymık batacak diye Daha ne kadar taşın altına sokmaktan korkacağız
Bitsin artık bu ikiyüzlülük ve bayağılık Bitsin artık bu şekilsizlik Bitsin artık bu seviyesizlik
Sözde değil Özde insan olmanın zamanı gelmedi mi artık?
Saygımla
“hangi olmayan zamandı bilmiyorum çelik demirlerle yırtıldı dünyanın perdesi kalplerini ellerine verdiler kadınların ve dünya dünyası oldu aletsiz iş göremeyen erkeklerin”__öd
Şimdi...Gördüğüm kadarıyla şiirde argo kelimeler kullanıldığı için bir çok eleştiri almış "günün şiiri!"...Fakat anlayamadığım bir husus var.Bir çok kişi sen şairsen ben şair değilim diyor bu şiir için.Ben Türk edebiyatındaki önemli şairlerin hemen hemen hepsini okudum.Bunlar arasında Nazım Hikmet' in "Memleketimden İnsan Manzaraları" isimli şiir kitabını da okudum.O kitapta da bir çok argo kelimeler vardı.Örnek mi istiyorsunuz? Hemen vereyim bir kaç tane..."Ulan","ben böyle hayatın a...koyayım" vs..vs... Bunlar sadece bir kaçı.İnanmazsanız okuyun efendim.Şimdi Nazım Hikmet şiirin en önemli iki ayağından biri değil mi? Evet öyle...Şimdi Nazım Hikmet'i örnek verdim diye de eleştirilmeyelim.Necip Fazıl'ın 30 yaş öncesi şiirlerinde de var böyle şeyler...Ama o "Geçmişimi çöpe attım ve çöplükleri yalnız köpekler kurcalar dediği için onu geçmişi ile yargılamak cesaretini bulmuyorum kendimde...Sonuçta anlatmak istediğim şu.Nazım Hikmet ve ya bir başkası bu argo kelimeleri kullanırken şairliğinden olmuyor da bu şiiri yazan mı şairliğinden olacak? Hiç sanmam..Eee Şairinde dediği gibi "Şairsen şairsin Ulan" !!!
YASİN SEMİZ tarafından 8/27/2009 3:59:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sevgili kuzen çok başarılı ve çarpıcı şiirlerinizin olduğunu bilerek başlıyorum yapıcı yorumuma
şiir yazmak da bir haktır eleştirmek de bu bir arada yaşama şeklimizin ve özgürlüğümüzün sınırlarını pekiştirir
Benim seçici kurula, şiirin gündeme getirilmesine ve yazarın kişiliğine karşı hiç bir sözüm yoktur. eğer konumuz şiir ise tamamen şiir üzerine olacaktır yazdıklarım.
Şiirin hedefi sömürücüleri yok etmekti güzel bir hedefti tam 12 den şiirle vurulması gereken
ve biz bütün savaşları kadınlarımızla halkımızla çocuklarımızla kazandık.
bu tür şiirlerde sevda soyutlanamaz insan yaşamından ve bu savaşta bize el uzatmasını istediğimiz gaflet halindeki insanlara şiirsel olarak "ulan" diye hitap edersek sonuç alamayız.
diğer ayrıntılara girmiyorum ben de bir şiir çalışmasında geniş özgürlüklerden yana olmakla birlikte sorumlu şekilde kullanılmasını arzu eden biriyim bu özgürlüklerin
fazla uzatmadan; sonuç olarak
Tema ve hedef sömürgeciler ise şayet o zaman şiiri de bir silah olarak kabul edebiliriz ama bugün şiirin namlusunda çok fazla saçma vardı silah geri tepti
şiir kendini vurdu gibi geliyor bana
aşağıda sevgili kardeşim Faik Beyin fıkrası çok güzeldi asla unutulmayacak bir fıkraydı onu seçtiklerime alacağım ama sanırım Orhan Pamuk başarısının gerçek sırrını söylememiş dalgın karadenizliye
bu memlekette başarının gerçek sırrı ülkemizi olabildiğince ve herşeyiyle kötülemekten geçer
ve bu memlekette cezalandırılmayan hiç bir başarıyı bana gösteremezsiniz çünkü yoktur
ah keşke; tüm başarılar gerçek olsaydı aşklar gibi
sevgimle
kardanadam tarafından 8/27/2009 6:33:44 PM zamanında düzenlenmiştir.
sayfada her açıdan örnek bir şiir vardı bana göre...öncelikle duygusu ve yürek sesi ile örnekti şiir...avaz avaz bir isyandı...kelebek kadar narin şiirlerle beslenemiyor artık insan yüreği...bu defalarca seyrettiğiniz ama her seyredişinizde " bu kadar da değil" diyerek çok komik bulduğunuz bir filmi seyretmeye benziyor.. dünya o kadar karışık ve hayat o kadar acımasız ki...açlıktan ölüyor insanlar...kardeş kardeşi vuruyor...artık yokluk insan kanına bulandı..çocuklar ölüyor bir yerlerde hiç görmeden anılan kelebekleri.. ve az bile çıkmış şairin sesi..
yine örnek alınmalı...gün gelişi oldukça isabetli..her gün kullansak bile duyduğumuzda yada okuduğumuzda "aaa ne kadar ayıp" dediklerimizin çok sert duranlarını şiirden soyutlayabiliriz fikrini de vermekte bize..haaa.bana göre sakıncası var mı ..hayır..yok...çünkü işten eve gidinceye kadar alasını duyuyorum hem de kaç kere...o nedenle hiç yabancı değil..neden şaşarız ki bu kadar bu söylemlere...
şiirde yer almasına olumsuz bakılmasına da tepkili değilim elbet...bu şiir güne gelirken bunların olacağı belliydi..o nedenle de şaşırmamak gerek..ya da yorumlara tepki vermek gereksiz..
yüreğine sağlık kardeşim....cesur bir şiirdi..bazı söylemleri kendi bakışımla fazla bulsam da öfkemi bu denli kusabilsem dediğim ender çalışmalardandı...
Şimdi var mı bilmiyorum.Çocukluğumuzda siyah önlük üzerinde omuzumuza yakın bir yere öğretmenimizin sınıfın ortasında taktığı kırmızı kurdelalar vardı. Ya okumayı söktüğümüzde ya da belirgin bir başarı sergilediğimizde takılırdı.Gurur ve sevinçle evin yolunu tutardık. Neden mi yazdım ; ortada bir başarı olduğunda kurdela takılır diye bildiğimden yazdım. Başarı var evet. Dikkat çekmeyi başarmış.
Radyoda canlı yayın yapıyorsunuz ve kısıtlı zamanınızda günün şiirlerini açıyor, başlıyorsunuz okumaya...
İsyanın diline bile gem vuramadığımızdan, özgürlüğümüzü sınırsız sandığımızdan sanırım tüm bunlar.
yorumuma küçük bir fıkra ile başlamak istiyorum: malum biz toplum olarakta her söze her sohbete böyle içine küçük argo sözcükler yerleştirilmiş fıkraları çok severiz...
Temel bir gun bir kitap yazmaya karar verir ve hemen taninmis yazar Orhan Pamuk'a kosar:
'Sevgili ustad, ben bir kitap yazmaya karar verdim ama cok satsin istiyorum ne yapmaliyim?' der.
Pamuk, ‘bak oğlum Turkiye’de tutan 3 sey vardir. Birincisi sex, ikincisi asalet, sonuncusu da gizem. Sen kitaba bunlari iceren bir baslik koyarsan kitabin en az on bin satar.’ diye cevaplar.
Temel hemen baslar kitabi yazmaya, 3 ay sonra geri gelir.
Orhan Pamuk kitabin adini sorar, Temel de, 'Kontesi kim becerdi?' der.
Orhan 'Afferim, cok guzel olmus, kontes ile asaleti, becermekle sex'i vurgulamissin, kim de gizemle ilgili. Ama sana söylemeyi unuttusum bir sey daha var. Turkiye de en cok tutan sey aslinda dindir. Bir de onu koyarsan o zaman best seller olursun.' der.
Temel yine cikar ve kitabi degistirmeye baslar ve 1 ay sonra tekrar geri gelir. Orhan Pamuk kitabin adini sorar.
'Allah Allah, kontesi kim becerdi?' yanıtını alır.....
görülen o ki bu şiir son haftalarda en çok okunan ve yorumlanan şiir olacak...yorumlar olumlu ya da olumsuz fark etmiyor. sonuçta bu şiiri sadece sert bir ifade yazmak için bile birileri okuma ihtiyacı duyup yorumlayacak..ve şair mutlaka iyi ya da kötü kendisi için yazılan sözcüklerden bir takım düşünceler almayı bilecektir... şair belki çok bilinçli olarak böyle sokak dili kullandı..sokak dili diyorum çünkü en masum olanımız bile günlük hayatta bu tür sözcükler kullanmasa bile kullanan insanlarla karşılaşabiliyor…hatta çoğu zaman insanlar içinde espri olarak algılanan bu kelimeler saygı bile kazanabiliyor.. son zamanlarda en çok izlenen filmlerin hasılat oranlarına bakıldığında argolu filmlerin mi yoksa halkın nabzını tutan ,acısını dile getiren ve roman tadı olan filmlerin mi olduğuna bakarsak..toplum olarak sanata bakış açımızın da bulunduğu noktayı daha iyi kavramış oluruz… kendimizi medeni devletlerin seviyesinde görüp her şeyi mükemmel bir düşünce tarzıyla yaşadığımızı düşünüp sadece var olanı zayıf halka görüp eleştirimizi bile saldırı çerçevesine sokup insanları rencide edecek sözcükler sıralamak toplum olarak tahammülsüzlük sınırımızın kapsadığı dar alanı gösteriyor… tıkanmaya yüz tutan bir kuyuya bir taş daha atmakta toplum olarak karakteristik yapımızda arınamayan bir olgudur…ivedilikle kendi düşüncelerimizle uyuşmayan herhangi bir düşünceyi lanetlemek ve dışlamak bize sunulmuş bir görev ya da kutsal bir vazife olarak zihnimize yerleştiği için her fiilde kendi doğrularımızı herkesin uyması gereken temel doğrularmış gibi adapte etmeye çalışmak yapımıza yerleşmiş en büyük hastalık olarak görülebilir… kendi özeleştirisini yapmaktan yoksun insanların toplumda vaaz verme rolüne girişmesi mantıklı olmadığı gibi oldukça gülünçtür… kendi düşüncelerine ters düşen bir çalışmayı ya da bir olayı eleştirmek ,yorumlamak insanın en tabi hakkıdır…ama eleştirirken eleştirilen konumuna düşmek çok daha gülünç bir durumdur… bu şiire güne gelmeden önce ahlaki, geldikten sonra ahlaksız bir elbise giydirilmesi burada ki okuyucu kitlesinin şiirlere bakış açısını verdiği değeri açıkça ortaya koymaktadır…bu şiirin hemen yanında iki değerli çalışma daha olduğunu baz alırsak ve altındaki okuma oranı ve yorumları düşünürsek bu anlamda şairi ve seçkiyi kınamanın yanlışlığını da ortaya çıkarmış oluruz… ben şairi samimiyetinden ve güne getirmiş olduğu farklı renkten dolayı kutlamak istiyorum… haa! ben hiçbir zaman şiirde böyle cümleler kullanabileceğimi sanmıyorum. Ama şiir insanın tek özgürlük alanı ise…sonuna kadar destekliyorum..ki kullanılan terimler aydan huydan gelen sözcükler değil..bize mal olmuş ve günlük hayatta her gün rastladığımız şeyler…bizim dört dörtlük bir toplum ve sonsuz erdem sahibi insanlardan oluşan toplum bireyleri olarak görenler bence hemen bir göz doktoruna gitsinler…ya da bir psikolog ta olabilir…
Sn. Aspendos Verdiğiniz örnekten yola çıkarak bende " Nesrin Hanımın tespitleri doğrultusunda takıntılı olduğum için yoruma yorum yazayım dedim"
Fıkradır neticede... es geçeriz... Çünkü; bildiğim kadarı ile reelde Temel diye adlandırdığımız Karadeniz insanı Orhan Pamuk gibi bir yazardan icazet almaz. Çok fazla Karadeniz insanı tanıdım. Bin şükür. Ayrım yapmak değildir niyetim ama bilinen bir gerçek vardır. O da, Karadeniz insanının vatanını ne kadar sevdiğidir. "Yüzde çokluğu ile, istisnalar kaideyi bozmaz" Velev ki icazet aldı... o zaman Vatan satma veya bölücülük üzerine kitap yazarsa satış rekorları kırar sanırım.
Ayrıca bu kadar bozulmaya alkış tutulursa elbette doğal olarak göz doktoruna gitmenin yolları açılmış olur. Ahlaki değerleri savunmanın suç olduğu bir ülke haline geldiysek !...
Siz de yoruma yorum eklememe kızarsanız bildirin bir daha yazmayayım. Saygıyla
Anlamadigim ilk konu bazi insanlar siiri okumadan icerigini anlamadan mi yorum yapiyorlar? insan okumali, anlamali, anladiysa yazilmali anlamadiysa "YORUM Kirliligine yol acilmamali" öyle degil mi?
Sitede bunca usta Sairlerin arasinda emekleyen bir siir gönüllüsü olarak bu gibi siirlerin bizlere örnek gösterilmesi resmen ahlakimi bozuyor efendim, haddim olmayarak geldim sayfaya, günün siiirine bakipta birseyler ögrenir örnek alirim diye, gelmesemde fazla bir kaybim olmazmis yeni anladim..
Şiirde bazı sözcüklerde (de, da) bağlacının ayrılmamış olması (3 dizede) dikkatimi çekti.
“Birileri yanı başında açken Ölüyorken Sömürülüyorken Sen zırvaları yazıp zevke mi geleceksin”
Bu dizelerde şiirin ana teması vardı. Şair sömürüye ve açlığa duyarsız kalanlara içerliyor ve tepkisini dile getiriyordu. Düşünceyi güzel ama yöntemi doğru bulmadım.
“Her yeni şiir başlangıcında Sevgilini değil İdamını bekleyeceksin”
Bu dizelerde ise sevgilerin biraz küçümsendiğini Algıladım.
Oysa insan sevdaları her savaş döneminde Kayalardan yeşeren ağaçlar gibi inadına yeşermiştir.
Bu arada yapılan eleştirilerde sapla samanın birbirine Karıştırıldığını gördüm.
Dün de yanlışlıklar vardı ana sayfada Bugün de
Ama yanlış her gün yanlıştır. Kişiye ve güne göre değerlendirilmez.
Bu şiire örnek verirken yöntem olarak Can Yücel’in isminin Geçmesini bile abesle iştigal olarak görüyorum.
bu tarz şiirler benim çok hoşuma gider ama bu şiirde çok vulgar kelimeler yer almış. rahmetli yusuf hayaloğlu 'nun '' ah ulan rıza '' şiirini okurken aldığım zevk yok bu şiirin içinde. ya da ahmet kayanın şarkılarındaki isyanlar. ne yapmalı yani ! duygusal şiirleri, sevgiliye yazılan şiirleri hasret sevda şiirlerini bir tarafa bırakıp, heyecanı yetmişli yıllarda kalan düzene karşı ve de daha abartılı şiirler mi yazalım tüm şairler olarak.ben usta şair değilim ama kimse bana nasıl şiir yazmam gerektiğini dikte edemez. yalnız bu arkadaşımız o sözleri kendi adına söylüyorsa mesele yoktur.
Sanatta sınırlama yoktur,sanatta her şeyi yapabilmeli sanatçı,ancak öyle sanatçıdır tezinden çıkarak.... bu şiiri okuduğumda sanat için değildi bu sözler, bu sözler olamasaydıda şair anlatabileceği duyguları geçirebilirdi okuyucuya.....sırf argo konuşabilme arzusu var bana göre....
ilk beşliği okuduğumda çok güzel bir şiirle karşılaşacağımı düşündüm fakat sonrası tam bir felaket....lisede edebiyat hocam şiir için şu benzetmeyi yapardı ŞİİR BİR AYNADIR ! NEYİ HAYAL EDİYORSAN ONA BAKACAĞIN DEĞİL ! NEYE BAKIYORSAN ONU GÜZELLEŞTİRECEĞİN BİR AYNADIR ŞİİR ! ama bu yazılan üzgünüm ki bir şiir değil konu son derece sıradan anlatımdaki bölümlerse birbirinden kopuk kelimeler topluluğu gibi cesaretle övülüyor ama bunun cesaretle alakadar bir yanı yok hatta son derece aristokratca bir yaklaşım ve bence tamamen okunma kaygısı taşıyor....özgürlük mü ? tabi ki herkez bir diğeri kadar özgürdür fakat şiir başka bir dünyadır ve tek özgürlük estetiktir ! CAN YÜCEL'de birçok defa argo kullanmıştır fakat onun ettiği küfürün hoş bir tınısı vardır ve ben okuduğumda çamurlu suda oynayan çocukların gürültüsü gelir aklıma işte bu sebeple onun argo sözcükleri benim için estetiktir fakat sizin kullanış biçiminiz son derece kaba ! dün üç yada dört tane şiir okudum sitede ve hepsi gerek içdünyalarına kattıkları sosyal gerçekler gerekse anılarını örtüştürdükleri ekosistemin parçalarıyla ve anlam antlatım ve estetik ifadeleriyle bu yazılan yazıdan kat kat daha güzeldi iyiki o birkaç şiirden fazlasını okumamışım ve keşke bunuda okumasaydım !!! saygılarla
bu şiir günün şiirleri penceresine gelmeseydi de bu sitede olacaktı. ve tüm üyelerin yanında eşi, çocuğu, akrabası, komşusu olabilme ihtimali ile birlikte bu şiiri açıp okuma ihtimali de olacaktı. belki de okudu...
ama şiir günün şiirleri penceresine gelmeden hiç kimse bu şiirin edebi ya da edebsizliği hakkında ya da olumlu ya da olumsuz içeriği hakkında yorum yazmadığı ve yazmayacağı da ortada...
bir şiirin iyi ya da kötü eleştiri alabilmesi için, mutlaka günün şiirleri penceresi çerçevesi içine girmesi (mi) gerekiyor.
acaba kaç kişi bu günün şiirlerinin ne şekilde ve ne amaçla bu pencere içine girdiği ile ilgil açıklamayı okudu ?
amaç sadece en iyi şiiri getirmek olsa idi... kurul bir hece bir de serbest şiir çalışması olan ve sitenin her zaman en iyi şiirini yazan üyelerinden seçkisini yapar alıp güne getirirdi. ve bilindik tebrikler yapılır iş biterdi.
acaba neden iki adet serbest şiir günün şiiri olarak geliyor ?
bir zahmet şu günün şiirleri penceresi üstünde ( ? ) gördüğünüz soru işaretini tıklayın ve amacın ne olduğunu görün.
bu üç şiirden bir tanesi eleştiriye açık şiirdir.
bakın bir çoğunuz şairi edepsizlikle suçlarken bile aslında o sizi rahatsız eden kelimelerin olmaması halinde şiirin iyi olduğunu kabul ettiğiniz görülüyor.
o zaman burada gerçek, bu şairin iyi şiir yazabildiği halde okuru rahatsız eden hatalar yaptığıdır. ve bizler bu hataları edeb/pli bir eleştiri ile şairin bu hatalarından arınmasına yol göstermek adına yorum yapabilmeliyiz. ki şair bunu olumlu ya da olumsuz değerlendirip ya daha iyiye yol alır ya da bildiği tarzı savunup kullanmaya devam eder.
sadece sizlerin şiire bakarken, günün en iyi şiiri diye bunu seçen kurula.. diye başlayan cümleler kurmamanız adına bu açıklamayı yapma gereği duydum.
diğer iki şiiri de bu kurul güne getirdi...
saygı ve sevgilerimle
NesrinAkalmis tarafından 8/27/2009 11:41:20 AM zamanında düzenlenmiştir.
İlk cümlemde ki teşekkür genel anlamda tüm site üyeleri içindir. Bitirişte ise incelerseniz vurguladığım isimler gerçekten de eleştirilmeme sebep olan ve beni eleştiren üç isimdir. Sayın Nesrin Hanım olsun Sayın Kardan Adam olsun Sayın Aspendos olsun bu şiiri gerçek anlamda eleştirmişlerdir Eleştiri biçimleri geniş ve çok yönlü oldukları için ve şahsıma bu eleştiriler yapıcı geldiği, yakın geldiği için teşekkür ettim. Bunda bir samimiyetsizlik aramamanızı rica ediyorum. Görüş ayrılıkları yok mu Olabilir Olması da doğaldır Bu durumu şahsım adına bir renklilik olarak görüyorum.
Size de saygı duyuyorum Konu şahsım adına kapanmıştır teşekkür ederim eleştirileriniz için...
Provake ciddi bir ithamdır. Tanımadan, şahsım hakkında fikir yürütmeyin. Ben sizin sadece şiirdeki üslubunuzu eleştirdim. Kişiliğinizi değil ! Bu sitede siz dahil hiç kimse bunu benim için iddia edemez !
İlk cümlenizde evet görünen bir teşekkür var ama "kendinizle tenakuza düşüyorsunuz" aynı yazının devamında eştirenlere teşekkür var ama samimi bir teşekkür olmadığı hem etkili yorum tercihinizden hem de sizi eleştirenlere o cümlenin devamında satırlar dolusu siteminizi dile getirmenizle açık seçik. Örnek mi ? Sadece üç isim cımbızla çekilerek teşekküre layık olmuş. Buyrun sayfa sizin... Teşekkürünüzü istediğinize edin. Eleştirenlere de derecesine göre kızın.İthamda bulunmadan
şiirde tahlili de, eleştirisi de edebi değeri olan şiirler için yapılır ve aydınlatıcı olması bakımından, onlar için değerlidir.
ben çok doğruyum diyenlerin okunma sıkıntıları olduğu için elbette dikkat çekmek için parfümire laflar üretmeleri gayet doğaldır.
şiir sahibinin tarzı ile yazılmış (yani cesurca) bir yorum vardı Uğur Kalfa'ya ait.madem şiirde özgürlük vardı, yorumlarda neden özgürlük kısıntısına gidildi?
bu sayfa beni bayağı gerdi bugün. ama öyle iyi oldu ki içimden gerçekten şairine teşekkür edesim geliyor. şair dostları ve düşüncelerini tanımış, şiire bakış açılarını öğrenmiş oldum.
Sayın Romantik ya yazdığım yorumun ilk cümlesini okumadınız ya da bir nokta üzerinde kalarak benim yazdığım yorumu provake etmeye yönelik hareket ediyorsunuz.
Ben tekrardan şiirimi eleştiren üye arkadaşlara teşekkür ediyorum Saygılarımla...
Hep merak etmişimdir... Sitede bir gün olsun eseri eleştiren bir üyenin yorumu etkili yorum olmayacak mı ? Hep mi övücü yazılar seçilecek ?
Aslında düşünebilen için bu nüans bile çok anlamlıdır...
Demekki bu ya da herhangi bir şiir eğer başkaları tarafından savunuluyorsa ve sadece savunanlara teşekkür varsa o daha da düşündürücüdür...
Bence asıl erdem "kendini eleştirebilene teşekkür edebilmektir." Saygı kuralları içinde eleştirildiyse. Bildiğim kadarı ile bu kuralları aşmadım. Kaç kişi yazarsa yazsın, savunursa savunsun... saygı bozulmadığı sürece tek başıma da yazarım
Öncelikle Şiirimi eleştiren ve tebrik eden tüm site üyelerine teşekkür ederim…
Bu şiirimde ülkemizin içinde bulunduğu bazı olumsuzlukları Ve bu duruma tepkilerini şiirlerle dile getiren şairlerimizin ise son zamanlarda Bir kısır döngünün içinde pasifleşmiş bir durumda Görmekten hoşnut olmadığımı dile getirmek istedim.
…
Sanatla ilgilenenler ve gerçek şiir severler bilirler ki bir aynanın karşısına geçtiğimiz zaman O aynada gördüğümüz yüzümüzün aksidir. Ama aynaya dokunduğumuzda soğuk bir nesneye dokunmaktan öteye bir haz alamayız. Aldığımız haz soğuk bir cansızlık ise o ayrı bir konu. Argo kullanımı konusunda estetik yok diyen yorumcu arkadaşlara cevabım ise Estetiğe ne kadar çok meraklı bir kitleymişsiniz olacaktır.
Şairsen şairsin ulan (Cümlesinin içinde derinlik aramak yada bir sanat aramak yerine ulan kelimesine takılmış olanların yorumlarında sığ kaldığı gerçek şiir eleştirmenlerinin bu tip bir hataya asla düşmemesi gerektiğidir)
Kadınlarımıza hakaret ettiğimi düşünenlere cevabım ise Mona liza’nın yüzündeki hayatın iki yüzünü kullanış şeklimi gizlediğimi görememiş olmalarıdır. Erkekle kadının cinsel ilişki sırasında yaşadığı olumsuzluklarla yazılan bir çok şiirin içinin boş olmasını karşılaştırmak, Şiirin ana temasının ise Toplumsal olumsuzluklarımız olmasının arasında paralellik olduğunu görememek Şairlerimizin ise yazdığım şiirin içeriği konusunda analiz yapamıyor olması Evet tamda bahsettiğim gibi Edebiyatımızın tabularının yıkılamadığı Şairlerimizin bu tabularla yaşamaktan mutlu olduğu Ve tam anlamıyla Şairsen şairsin ulan isyanımda haklı olduğumu göstermez mi?
Sadece argoya takılarak şiiri yorumlamak resmin bütününe değil sadece bir parçasına bakmakla birebir örtüşmektedir. Neden sadece bizleri rahatsız eden kelimeleri eleştirecek kadar bencilleşiriz hayatta? Neden sadece birilerinin bizleri yönlendirmesine izin verecek kadar umursamazsızdır?
Benim bu konuda cevabım ise Yazdığım şiirin içinde Ve sizlerin eleştirilerinizde saklıdır…
Tekrardan Sayın Nesrin Akalmış Sayın Kardanadam Sayın Aspendos rumuzlu üyelere ayrıca Şiirin dilini anlayan Ve şiiri eleştirirken resmin tümünü görerek eleştiriler karşısında olgunlukla duran herkese teşekkür ederim.
"bu şiir şu pencereye gelmeden önce de ""ulan" diyordu" -----------
efendim hangi okur günlük eklenene 350-400 şiirin tamamını okuyor?
kuzen'in sadece bu şiiri yok ki o kadar şiiri var ve okunma istatiklerine bakarsanız her şiiri ortalama 40-50 okuru geçmez. demek ki; okur o tarz şiirleri tasvip etmediği için okuma gereği bile duymuyor. ama, güne geldiği zaman vitrine çıkmış oluyor ve yarın baktığımızda 300-400 okuru bulacak bu da bir gerçek.
benim önerim "günün eleştiri şiiri" bölümüdür ki, hem siteden hem dışarıdan okuyucular amacın ne olduğunu daha iyi idrak edebilsinler ve bunun özel bir seçki olmadığını anlasınlar.
"akıllandırmak" sözünü şiir sahibinin üslubuna uyduğu için kullandim.
ben bu şiiri önce görmüş olsaydım tepkim yine aynı olurdu bundan emin olabilirsiniz.
Sn Nesrin Akalmış "sizde takıntı mı anlayamadım. yorum içi yorumlarla cevap vermek." diyorsunuz. Bir site üyesi olarak eğer böyle bir hakkım yok ise; *BU YORUMA CEVAP YAZ* butonu neden var ? O halde kaldırılsın. İllaki yoruma cevap bölümü pohpohlanmak için mi kullanılmalı. Zahmet olmazsa siz, yazdığıma dikkat edin. Sizin ifadenizden yola çıkıp buraya yorum eklemem zaten sizi okuduğumu gösterir... Takıntı mıdır demenize tessüflerimi bildirdim. Bunun yerine, şiirleri eleştirme deseydiniz daha şık dururdu
ben daha öncede bir şiir eleştirmiştim ve o şiirde üye nü sanatını çıplak kadın olarak ifade ediyordu o şiir günün şiiri olmadı fakat ben eleştirmiştim....sizin ifadenizle ya gelmesiydi diyorsunuz ama geldi peki biz eleştiri yaparken şöyle mi davranalım 'farzedelim edelim bu şiir güne gelmedi' öyleyse düşüncelerimizde bize kalsın diyerek okuyup geçelim bu anlam çıkıyor tavrınızdan nesrin hn. sitede üyeliğim geçen hafta başladı fakat ben siteyi sekiz aydır takip ediyorum ve genelde ilk olarak günün şiiri ve yazısını okurdum eminim ki birçok kişide aynı şeyi yapıyordur.... Ve bir sorum var bir şiir günün en güzel şiiri olduğu için seçilmiyorsa, niçin seçiliyor peki ? kıstas nedir seçkide ? toplumsal paradokslar mı, kandırmaca politikalar mı, haksızca yıkılan gecekondular mı,son sürat giden bir arabanın yoldan geçen birini öldürmesi mi, yakılan köyler mi,savaşlar mı yoksa söylenmeyeni söyleyebilmek mi 'argo cümlelerle' günün şiiri seçilme kıstasları....sevgilerle
sizde takıntı mı anlayamadım. yorum içi yorumlarla cevap vermek.
ama benim görevim seçkiler ve güne gelen şiirlerle ilgili kurula hitap eden yorumları cevaplamak.
çünkü kurul deşifre olamayacağı için onların adına ben cevap vermek durumundayım.
ve;
yazdığım yoruma da bir zahmet göz atın. kurulun seçtiği her şiir "mükemmeldir" diye bir kavram olmadığını seçkilerin nasıl yapıldığını okuduğunuzda anlayacaksınız.
Bir konuyu unuttum Bu şiir seçki olarak güne geldiğinde 40 tekil okuma ve 78 çoğul okuma vardı ! Bu okunma oranına rağmen saat 00.40 a kadar hiç kimse tarafından tek satır yazılmamıştı. Ben yorum yazana kadar... Sizce de bu oldukça manidar değil midir ? Bilirsiniz, takip edersiniz. Güne seçkiler düştüğü ilk dakikadan itibaren tebrik sırasına girilir...
Hilmi bey bu şiir şu pencereye gelmeden önce de ""ulan" diyordu
biz buraya koymadığımız zaman bunun bir anlamı olmuyor da bu pencereye gelince mi anlam kazanıyor. ben onu anlayamadım. şair özür diler mi bilemem.. ama üyeler bu kurula teşekkür etmeli bence o zaman. haberi olmayanları haberdar ettiği için bu hakaretten ve okuyup gördükleri halde görmezden gelenler ve aman ben demiyeyim de başkası desin ben sonra destekelerim diye düşünenlere de ortam yarattığı için...
o bahsettiğiniz eleştiri bölümü de açıldı bir zamanlar ama okur oraya nedense pek itibar etmedi.. bizler genelde güne geleni eleştirmek isteriz. daha dikkat çekici oluyor.
ve ;
güne gelmediği için sanırım böyle taşa tutulmayan ya da o şairlerin bol bol kullandığı "Ulan, İt, Şerfesiz, vs..." gibi edebe sığmayan kelimelerin yer aldığı şiireleri yazanlarında özür dilemesi gerekmiyor mu sizce...
ya da onları da güne mi getirmek gerekiyor bu tepkiyi alabilmeleri için
evet Hilmi bey, bir tek şairi hatalarından arındırıp okura kazandırabilmek (akıllandırmak bence yakışık almıyor )) bile şiire katkıdır. bence...
Sn. Nesrin Akalmış Bu gibi konular olduğunda ya da güne seçilen şiir eleştri oklarına hedef olduğunda neden ısrarla (ve sadece sizin) hep savunma yönüne gittiğiniizi anlamakta güçlük çekiyorum. Sizce seçki kurulunun seçtiği her şiir mükemmel midir ? Bahsettiğiniz üzre eleştiriye açık olsun veya eleştirilsin diye ısrarla böyle şiirleri seçmek şart mı ? Neden güzel bir şiir örnek olarak getirilmesin ? Israrla altını çizdiğimiz konu evlatlarımız dedik. Yeni yetişmekte olan bir birey bunu veya benzeri bir eser okuduğunda üstüne üstlük bir de seçki aldığına tanık olduğunda heveslenip benzer eserleri üretmesi kaçınılmaz olmaz mı ? Seçki ne demek... Sahi... seçki ne demek sizce?
Örn : Hz Muhammet Mustafa sav. efendimiz peygamber olmadan önce normal hayatını yaşarken dahi seçilen bir insandı ve onu tanıyan herkes güvenilirliğini tasdik etmek için Muhammed'ül Emin sıfatını layık görmüşlerdi.
Örn : Gencecik yaşına rağmen zekâsı, bilgisi, cesareti, liderlik vasfı ve üstün dehası farkedildiği için Mustafa Kemal Atatürk seçilerek liderimiz olmuştu...
Çünkü; ikisi de topluma nitelikleri ile örnek olmuşlardı... Benim kıt aklımla anladığım "seçki, seçilme, örnek gösterilme" budur. Ya da tebrik kuyruğundaki arkadaşlarve şahsınız, bizden çok daha zeki ve üstün niteliklere haizdir... biz anlayamıyoruzdur... öyleyse amenna...
Sözün özü o ki; siz, diğeri ya da ismini bilmediğimiz (bilmemizin de önemli olmadığı) herhangi bir üye bunu seçti... seçtiler diye hiç yanılmış olamazlar mı ? İllaki savunulması mı gerekir ? Yani bu bahsedilen kurulun hiç hata yapma şansı yok mu ? Başka deyişle "bence" kötü örnek örnek midir ?
Örnek verilen Can Yücel o örneği yazdı ve yayınladı diye ayakta mı alkışlanacak ?
Peki... Rahmetli Mehmet Akif Ersoy ? İstiklâl Marşı ve Çanakkale Şehitlerine gibi muhteşem eserlere imza atan bir şahsın edebi bir eseri, neden örnek olarak gösterilmez hiç ? Sanırım kabrinde bunları şiir diye görse kemikleri sızlar !
Çağdaşlık, sanat ve aykırılık sözleriyle makyaj yapıp sızlatanlara helâl olsun mu diyelim ?
SAHİ... TOPLUMCA NEREYE GİDİYORUZ ? . . .
Eğer yarın fikir değiştirip seçki almak istersem deneyeyim, üç satır imalı bir şeyler karalayıp asayım (ki; şakadır, çizgimiz bellidir)
Ben şu şaire gönderme yapmak istiyorum... gibi başlayıp
onun anasının âmâ amcasını amuda "kalkarken"... gördüm vb. gibi
bir şairi akıllandıracağız diye yüzelerce şaire ve site üyesine "Ulan!" diye hitap edilmesini hoşgörü ile karşılanması beklenir mi
ben şahsım adına şairinden özür bekliyorum.
eleştirilecek şiir için lütfen günün şiiri bölümünü değilde ayrıca "günün eleştiri şiiri" diye bir bölüm açın ki kim neyi kıran kırana eleştireceğini bilsin.
sızenin itibari için bu gereklidir diye düşünüyorum yoksa bu sistem; iyi diyenler bir tarafa, kötü diyenler diğer tarafa şeklinde kaosa dönüşür.
şahsen ben günün gergin geçmesi için değil, şiir okuyup ruhumu dinlendirmek için geliyorum siteye ve ilk dikkatimi çeken de günün şiirleridir.
Parçaladığın sayfaların arasında üşümelisin Parçalanan hayatının ortasında Parçalanan hayatların ortasında Şiirden bir yelken açmalısın zamana Fırtınalardan bir nefeste geçmelisin Kurtulanı olmayacaktır unutma Hiçbir zamanda olmadı Sen ölenlerden binlerce kez fazla ölmelisin. ....................................................... bu dizelere tebrikler şair zaten diğer diizelerde yazdıklarınlarının ana fikri burada var. gelelim küfüre ve değerli kurulun buna onayına ...................... Şairsen şairsin ulan ............. ee arkadaşlar AÇILIM bu açılım moda ya gidiyor buda ''Şaire Küfür Açılımı'' hemde üyesi olduğumuz sitede.ne diyelim hadi hep beraber ...tebrikler seçici kurul.....
Burası bir kültür ve edebiyat siyesi Kültür kimin kültürü bizim kültürümüz Edebiyat ne demektir, Bir kere kelimenin kökü edep Edepli olmak. Şiire ilk başladığımda bu güzelliği tarif edecek kelime ararken edep kelimesinin hiçe sayıldığını gördüm. Bu bence bu eserin kalitesini ve vermek istediğini gölgeleyen bir tutum olmuş yani aslında kendinize de haksızlık yapmışsınız. Yani mastürbasyon ve ya iplemek kelimelerini kullansaydınız anlam ve anlatım mı bozulurdu
Şair hissettiklerini daha uygun bir dille yazabilmeli, Aslında güzel bir şiir olabilirdi,katledilmiş kelimeler. Şiir için kelime ayazda üşümüş bedenin yorganıdır,örtmesini bilene Bu şiirde kelimeler ayazda kalmış. Şiir insana kendini kaybettirmek,asileştirmekten ziyade kendini bulmasını anlamdırmasını sağlamalıdır. Benimsemiyorum.....
Otuz bir çekmeye de benzemez hayat -------------------------------------------------- Yoksa kim sikler şairi memlekette ---------------------------------------------
ŞAİR DEĞİL BUNU YAZAN BENCE ŞİDDETLE KINIYORUM BU KELİMELER ŞAİRE YAKIŞMAZ ŞİİR OLARAK GÜZEL BİR KONU DİYE OKURKEN BU KELİMELERİ GÖRÜNCE ŞAŞIRDIM HAYRETSIN YANI ARKADAŞIM O KELİMELER YERİNE DAHA HOŞ TELAFUZ EDİLEBİLİR CÜMLELER KURABİLİRDİN ------------------------------------------------- ÇOK KÖTÜ TEK KELİMEYLE BENCE ------------------------------------------
günün en güzel ve cesur şiiri.Ayrıca şiiri güne düşüren seçki kuruluna gerçekten teşekkür ederim.Umarım bazılarına şiir dersi vermiştir bu eser.Bir şey daha,şiire yakışmamış bazı kelimeler diyen var,dünkü güne düşen şiir de anüs den bahsedenleri alkışlayanlar şiirden çok iyi anlıyorlardı sanırım.
güzel bir eser, tebrik ederim. beyindeki tabular biraz rahatsız olcak bu şimdiden belli. Ressam olsaydınız da bu tür eleştiriler gelcekti. (((RESİM GÜZEL OLMUŞ AMA MEMELER AÇIK KALMIŞ ,ÇOK AYIP KAPAT ULAN ONLARI. YA ÇOCUKLAR GÖRÜRDE ;HANİ ERGENLİKTELER YA, ŞEY!!! YAPARLARSA.)))
İşte bunun için YÜREĞİNE SAĞLIK DERLER. bende dedim gitti. SAYGILARIMLA.
henüz yeniyim bu sitede ama bu okuduğumu şiirle özdeşleştiremedim ve olumlu yorum yapanlarıda eleştiriyorum. şiir bence bir kelebek kadar narin, ince sevgi kadar dokunaklı olmalı. şiir şiir gibi olmalı
Katılıyorum size şiiri cesur yazabilmek belaltı ifadelerden geçmemeli Ayrıca şair ruhlu insanlar hasas ve duyarlı insanlardır.Bilmiyorum kanıca öyle olmalılar. Bu kadar izana sığmayan ifadeler kullanmak yanlış
seviyeli bir paylaşım olacağını düşünerek gelmiştim, ne yazık ki yanılmışım. ben de şimdi kalkıp hiç tanımadığım bu arkadaşa " ne biçim şiir bu ULAN" desem olur mu? çocukların ruh sağlığını düşünmeyen bir anlayış, hiçbir şekilde tasvip edilemez. Bir eğitimci olarak çok yadırgadığımı belirtiyor, bu arkadaşımızın en kısa sürede yanlışından dönmesini umuyorum.
Teşekkürler. Aslında sözüm sizden çok seçici kurulun anlayamadığım kıstaslarınadır. Örn. dünkü seçkide şiirin anüsüne kaçtım diye ifade vardı. Şimdi... o ifadeyi yazan kişinin annesi o şiiri okusa ve dese ki; - ben seni bir şiirin anüsünde kaybolasın diye mi onca acıyla doğurdum ? düzden geldin, terse mi gideceksin ? gibi örnekler çoğalabilir.
Mesele şudur : Böyle aykırı ifadeler ve sizin de bahsettiğiniz şiirler mi sürekli özellikle seçilerek göz önüne konmalı ? Ya da biri seçilmek istiyorsa bunun yolu bu kadar açık bir dil mi kullanmaktan geçecek ? Edebiyat kelimesinin kökten türeyerek, neler ifade ettiğine bakmamak mı gerekiyor ? Benim de var kendimce şiirlerim ama kendimde kalmasını tercih ederim. Mahremiyet nedir ? Saygımla
Şahsıma saygısızlık kabul edebileceğim bir yazı yazmamışsınız ...
Benimde bir evladım var...Ve o da sizin çocuğunuz gibi şiir okumayı seviyor...
Lakin şiirleri okurken ben seçici davranıyorum...Onun anlayabileceği türleri listeme ekleyip listemden takip etmesini sağlıyorum...Bu sitede ilk defa böyle bir şiir asılmıyor...Ben asılan birçok şiiri takip eden biriyim ..Her ne kadar altına yorum yazmasamda bu okumadığım anlamına gelmez...Öyle anlatım ki şiirler var ki bu ne böyle dedirtecek türden...
Ama işin öbür boyutu aklıma gelir birden...
Şiir nedir sorusu ...
Şiir duygu ve düşüncelerin yaşanan ve yaşanamayanlar üzerine yazılmış bir paylaşımı değil midir ? Bu tanımın içerisine ahlaki değerleri aşmayacak gibi bir betimleme koyabilir misiniz ? Siz bu tür şiirleri yazmıyor olabilirsiniz , sevmiyor olabilirsiniz ama şairin duyguları bu yönde akmış...Saygı duymak gerekir....
umarım kendimi bu konuda ifade edebilmişimdir....
Benim o sözümün açıklamasını da kısaca yapayım...
Son dönemlerde şair şairi küçümseyecek şiirler yazmaya başladı...Herkes kendini usta kalem ilan etmeye başladı...Eleştiri yapsan saldırıya uğruyorsun yapmasan hazmedemiyorsun...Bence bu şiir bu tür kalemlere çok güzel bir cevap oldu...
Sn. Ebruli şiir Şahsınıza saygısızlık değildir niyetim. Sadece yazdığınız yorumda bir bölüm dikkatimi çekti ve başka bir pencereden bakmanızı istedim.
"Böylesine bir şiire ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum..." demişsiniz...
Örneğin ben şiir gönüllüsü bir insanım ve şiir okuduğumda çoğu zaman evladım da gelir yanıma. O da kendince şiir sever. Evladım şu an ergenliğe adım atmakta. Kız ya da Erkek fark etmez. Evladınız var mı veyahut varsa bu şiiri bu kadar açık okumaya onların ihtiyacı var mı sizce ? Şayet ebeveyn olsaydınız yetişmekte olan bir çocuğun bu kadar keskin bir dille ifşa edilmiş sözcükleri okumasını tasvip eder miydiniz ? Net'te karşımıza abuk subuk sayfalar çıkmasın diye aile filtresini kullanırken edebiyat sitesinde böyle bir durumla şahsen karşılaşmak istemezdim !
Şiir mi ? Evet şiir... Güzel mi ? Evet oldukça güzel ve kalem kaliteli... Hoş mu ? Bazı bölümler nahoş...
şimdi çoğunluk sanata fren olmaz diyecek ama... mona liza ve sonrasındaki mısra olmadan da eksilmiyor anlam... ve beşinci kıtada "kim ipler" denseydi keşke...zaten yeteri kadar güzel bir şiir... tebrikler...lakin belki ben biraz yaşlandım da, az daha nezaket bekler oldum... can yücel rahmet istedi...
başta şiir olmak üzere tüm görüş ve düşünceleri okudum sırasıyla.demişsiniz ya hani ''belki ben biraz yaşlandım, az daha nezaket bekler oldum...''işte burdaki edep, saygı, sevgiydi benim en çok hoşuma giden .biz insanoğlu kötü birşey yapsak ya da kötü demeyelim yanlış kelimesi daha iyi.herneyse yanlış birşey yapsak ve eleştirilsek ya geçmişte şu büyük insanlarda yapmıştı onlara niye lafınız yok.bakınız kimse peygamber değil.Atatürk bile olsa insandı, hata yapmıştır.tarih yazmıştır ya da yazmamıştır.bu önemli değil.kendi yanlışlarımızı düzeltirken o yanlışları yapmış başka insanları örnek vermek bizi doğruya götürmez. sayın Ceyda hanım, sizin yorumunuzun altına yazma sebebini başta açıkladım, ama rahatsızlık verdim ise çok özür dilerim.
Kutluyorum sizi yalın ve dimdik bir şiir olmuş. Böyle meydan okumalara ihtiyacı var inasanların:)) belki dönüp kendine bakar ve ayna olursunuz hepimize. Sonuçta bizler amatörce yazılmış bir kaç kelam ile dertleşiyoruz dizelerle. '' Aşk köpekleri bile kafiyeli havlatır'' derler ya aşk yoksa ne olur dizeler acaba:))) Ya acı derinse ve dile gelmişse; küfürlerin bini bin paraya savulan gecelerde şuna, buna, kendine ya da kadere ne fark eder gelir elbet duygular bir şekiilde dile... Tebrikler
Sadece kalbini değil Kalemini de kıracaklar hayatta Ellerin mahpushane parmaklıklarında Nasırlarınla tebessüm edeceksin sayfalara Öyle düşlemekle olmaz Sen müebbet acıların dilisin Yağlı urgan korkusuyla sinmesin kelimelerin Her yeni şiir başlangıcında Sevgilini değil İdamını bekleyeceksin
EVET ŞAİRİM DÜŞLEMEKLE OLSAYDI HER DÜŞÜMÜZ GERÇEK OLURDU KUTLARIM YÜREĞİNİZİ TEBRİKLER...
Allah ağlatmasın İnşallah Sn. GuLeN Klavyeniz Türkçe değil sanırım :) Katila demişsiniz... evet... katil / a a... harfini öğrenip "sokak" argosunu diline pelesenk eden herkes şiir yazıyor ! Diğer katil de bizleriz... şiiri anlayamayacak kadar cahil olup böyle muhteşem eserleri eleştirdiğimiz için ! Ne diyelim ? Cahil cühelanın biriyiz demekki... biz anlamayız şiirden edepten herkese göre edepli olup alkış tufanına katılmadığımıza göre !...
Ve... ve... alkışlayanlar da güne seçki ile ödüllendiriliyorsa, nazire yapıp işte bizim safımız bu dercesine !
Rahmetli Mehmet Akif Ersoy'un kemikleri sızlıyordur... Kabrine İstiklâl Marşını örtelim de, sızlayan kemikleri üşümesin...
Sn. Nar-i Cicek Gelmeseydiniz şayet şiir nasıl yazılır öğrenme şansınız olmayacaktı. "bence" iyiki gelmişsiniz... hatta varsa evladınızla da paylaşın. Edebiyatı sevdirmek adına ! Saygımla
"Bence, benceee" sitede emekleyen bir siir gönüllüsü olarak bu gibi siirlerin bizlere örnek gösterilmesi resmen ahlakimi bozuyor efendim, haddim olmayarak geldim sayfaya, günün siiirine bakipta birseyler ögrenir örnek alirim diye, gelmesemde fazla bir kaybim olmazmis yeni anladim..
Sn. Hilmi Yazgı Özrümü kabul edin lütfen. Bahsettiğiniz "çüş!" yazılması hangi şiir için geçerliydi ve konu neydi bilemiyorum ve bu sebeple tam anlayamadım demek istediğinizi.
Yukarıda, yoruma eklediğim yorumda da örnek verdiğim üzre; kabul edemediğim şudur : İki eser sahibi de kalemlerine bakıldığı zaman bu işi bildikleri belli, şiirden anlayan insanlar. Ama aykırı olmak moda mı ? Kalemler düzgün yazdığında ve hatta o kınadığımız ifadeleri de hafif gölgeleseler "yani çocuklarımızın ilk bakışta anlayamacağı hale getirseler" sorun yok... ki, zaten kalemlerinin izine bakınca bunu da gizleyecek kabiliyette oldukları belli. Buna rağmen neden ? İşte, anlayamadığım bu !
Bu şiirde ve önceki şiirde adı geçen uzuvlar bilinmeyen ya da kullanmadığımız uzuvlar değil ama bunun bile tıbbi bir terimi var. Neden ? Neden sorun olduğunda bu sorunu doktorlar çocuklarımıza tıbbi terimlerle anlatıyor ? Sakınca yoksa eğer; direkt burada yazıldığı gibi söylesinler ve cesur doktor, cesur hemşire, cesur öğretmen ilan edilsinler.
Ya da hepimizin kutsal saydığımız aile ve mahremiyet değerlerimize cesaret süsü verip açık dolaşsınlar. Biri bahsedilen uzuvla çıksın diğeri dünkü şiirdeki gibi o bölgeyi göstererek ve şimdi buralarda alkışlayanlar alkışlasınlar cesaretlerinden dolayı... "gerekliydi diye ?" Bu sitede ya da başka sitede hiçbir üyeyi tahmin etmiyorum ki; sere serpe "cesaret gösterme adı altında" sokağa, insan içine böyle çıkabilsin. Görmek ile burada okumak arasında ne fark var ?
Diğer türlü, geçelim edebiyat sitelerinden. Hepsini pornografik siteler haline döndürelim ve çocuklarımızın okumadığı, görmediği her şeyi "edebiyat" siteleri sayesinde öğretelim ve ne cesur ne kadar ilmi yararı var diye alkışlayıp el ovuşturalım !
Titreyip kendimize dönmenin zamanı epey geçti sanırım ! O treni çoktan mı kaçırdık acaba :( Şimdiki trende binemediğimize göre...
Bak şimdi aklıma geldi... bir de yobazlıkla suçlanırsak :))
hayat gerçektir
gerçek olan iyi olmayabilir
önemli olan bu hayatı güzelleştirmektir
bunun içinde gerçekçi bakmak, anlamak gerekir...
sevgilerimle kuzen...
Guldane Dal tarafından 9/4/2009 2:56:40 PM zamanında düzenlenmiştir.