O GÜN
Hiçbir şeyden habersiz çocukken,
Anamın döşünde emdiğim gündü. Ergenlik çağına doğru giderken, Durgun derelerde çimdiğim gündü. Dağ başındaki su kaynağında, Billur sulardan içtiğim gündü. Sevdiğim kızın al yanağında, Pembe güllerin açtığı gündü. Bir ahu gözlünün yüzünden, Efkârlı başımın döndüğü gündü. Yürürken eski âşıkların izinden, Kalbimin ateşlere yandığı gündü. Aç kalmış, can alıcı kuşların, Benim başımda döndüğü gündü. Bir yanardağ misali bakışların, Kalbimin içinde söndüğü gündü. Gençlik günlerinde esen yellerin, Benim başımda da estiği gündü. Acımasız, hoyrat, sivri dillerin, Bir hançer gibi kestiği gündü. Güç ve kuvvetim yerinde iken, Ekmeğimi taştan çıkardığım gündü. O yıllarda ilçem; Gürün’de iken, Elmayı dalından kopardığım gündü. Acı, tatlı geçen uzun yılların, İçimdeki azmi öldürdüğü gündü. Yokuştan aşağı giden yolların, Benim başımı döndürdüğü gündü. Yıllar geçip, fırtınalar dinince, İnsanın gönlündeki ateş sönünce, Kara toprağa doğru yol görününce, Diyeceksin, benim öldüğüm gündü. Sabri Koca |