...bir türkü tutturmuşum...
insan çocuk yanını kurban vermedikçe sunaklarda
olmuyor demek sabah... acı bir uğultu tek tek yokluyor her akşam kapıları her akşam kapılarda kırmızı boya hep tetikte göz aportta ayak ötesi yok... boğuyor insan kendi öz elleriyle kendi boynunu. çok yönlü bir kargaşanın tam orta yerinde _değil panayır yeri değil çocukluğumdan biliyorum_ böyle darmadağın bir sürü el bir sürü ayak yönsüz bir sürü yontulmamış yüz gözlerine baktıkça ürperir varsıllığım. alıp götürüyorlarmış sarmaşıklar sarkıyorken balkonlardan zimmetimden gülüşlerim eksiliyormuş bulamıyormuş ellerim iz... ey allah ağaca yaprak giydiren canıma ten nasıl eriniyorum bazen nefes alırken bi bilsen... sonra birden açıveriyor gecenin orta yerinde bir karanfil bir rüzgar bir içteniçe yaşamak ki sorma ciğer yetmez... ıslık çalar ıslık çalar güne karşı... sanırım ki surlarında oturmuşum urumeli hisarının bir yanımda orhan veli gelincik cigara gibi dudağından sarkan türkü... bölüşmüşüz payımıza düşen sesleri. bir of çeksek dağılacakmış bulutlar... |