HAYDARPAŞA GARI
’Ben sana ağlıyordum, sus! Dedi Haydarpaşa
Ona sor, o şâhittir gözlerimdeki yaşa’ Demiştim bir şiirimde İstanbul’a aşkımı haykırırken. Bütün ihtişâmıyla dimdik ayakta duran Sanmayın ki sâdece târihi bir yapıydı İstanbul’a gelmenin heyecânıyla vuran Yürekleri içeri buyur eden kapıydı Ya şimdi, sessiz ve yalnız. Ve ben sormak istiyorum; İşinize gelmedi aydın düşünen beyin Hakkını arayanı kızıp azarladınız Vallâhi merâk ettim, Allah aşkına deyin! Haydar paşa garını kime pazarladınız? . |