fahişe'nin günlüğüben bir fahişeyim damgalı mühürlü kıl yumağı adamların böğründe büyüdüm ağırdan aldım hayatı hızlı yaşamaya vesikam yetmedi bir fahişenin yalnız kaldığı tek yer kendine has yatağıdır işte o zaman ruhuyla baş başa kalır istek zoraki gülüşler biter tamam belki salya sümük ağlar ama yine de yalnızdır zührevi sorunlarım oldu ele alındı tüm mahrem yerlerim ne kırmızı noktamı saklaya bildim ne de aka soyundum emir haricinde sebep sonuç ilişkilerim kısırdı düşükler akarken bacaklarımın arasından tutamadım bir fahişenin gururu yoktur sahiplendiği an ölümün sesi kuşanır kılıcını ya parasal sevişmeleri yutacaksın ya da namusu ararken kaybolcaksın çünkü fişi kesildi daha yirmisinde ay ışığı süzerken çehremi karakolun paslı çivisi çiziyor teni peşim sıra dokuz kadın bekliyor sırayı işte saman kağıda dökülüyor nüfusum bu kaçıncı önsöz bu kaçıncı anlatım hayatı anlayın artık fahişeyim keşke üç elma düşse gökyüzünden masal vari geçse nefes alış bedenin kanaması dursa mutlu uzansa dünya koynuma... lamour |