İHANETŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi...Sahiplendiğinde sadık kalmayı.. Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere üçlere, gerekirse binlere..Yapabilir misin?
Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz.. Ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin... Hz.MEVLÂNA Gecenin bir vaktinde Bilinmeyenden geldin yalnızlığımın ortasına düştün Güneş gibi doğdun karanlık günlerime Hayat pınarı gibi aktın gönlüme Dudaklarımla hasretini çizdim sularıma İmbat yeline tutunur gibi Sarıldı yaralı yüreğim varlığına Ellerini uzattın -Tut yüreğimi hadi -dedin Hileliymiş yürek zarın göremedim Gece karanlığında gözlerine tutundum Ateş pervanesi oldum ömrüne yürüdüm Öyle gururluydun ki Yaktığım ışığı göremedin Umursamadan yasaklarımı deldin Gözlerime vurgundun Yeşilinde öleyim dedin Her renge meftûnmuşsun geç öğrendim Mevlâna gibiyim yâr Başımı koydumsa yoluna Başını da isterim yoluma Var mı mangal gibi yüreğin diye Efe’ce sordum Emanetin başım gözüm üstüne iki gözüm Sözüm söz dedin -Dönmez er kişi sözünden bildim- Sevdanın ateşinde nâr olmadan Köz bırakılır mı sandın -Aşk yangınsa- Neden yanan ben oldum Aynı bedende canlanmış iki ruh Yol ayrımında sevgili Finali sen yazdın İhanet en büyük günahsa YARADAN katında A’raf-ta kalacaksın Sevmek önce yüreğe dokunmaktır Bildin mi toprağım -Aşk vuruldu- Rahat bırak bizi Ben vazgeçtim Sende vazgeç sevdamdan /Yokluğum cezandır bilesin/ DENİZ_DERYA35 |