ÜÇ FARKLI BİRİSİ
Sen gittikten sonra, gelmedin ya geri
"Beni bende demen , bende değilem" Üç farklı Onur oldum Onur’dan içeri. Bazen huysuz , bazen şair , bazen neşeli Bir Onur var Ne dışı belli ne içi Ne aklından bir şey çıkar, ne bir şey girer aklından içeri. Sen her zaman güzel , her zaman cesur Her zaman havalı Bir sen daha vardın bü üçünden içeri, Sen her zaman sevdalıydın Aşka sevdalı... Üç farkı huyum vardır benim Hepsi birbirinden içeri... Bazen; Ağlaya ağlaya gelişimiz Gülüşümüzdür bizim. Yarin soğuk bakışı Ateşimizdir bizim. Bazen sinirlenip, huysuzlanınca, Kapıyı çarpıp çıkışımız Dönüşümüzdür bizim. Üç farkı neşem yok ki benim. Tk ve tek neşem Sendin benim. Diğer zamanlar ancak görünürüm neşeli Ama yüreğim her zaman endişeli... Sen gittikten sonra, neşeli kalan tek şeyim Ne bu gözler, ne bu dudaklar, ne de bu sesim Neşeli kalan tek şeyim Seni bekleme hevesim. Üç farklı şair gibiyim Kimi zamanda Üç farkı ilham perileri Dolaşır etrafımda. Bazen yazmak istedim Çıkıp gidişini Bazen yazmak isterim Dönüp geri gelişini Bazen oturupta yazdım sana dua edişimi. Ah! Bu şairliğin gözü kör olsun Sadece yazmakta kalıyor Her işi. Ama ne sen yazmakla bitersin Ne de ben yazmakla bitiririm Senin gibi birisini. İnşallah bir gün geri dönüp Seçersin ÜÇ Onur’dan birisini... Sen daha gitmeden önce Bitirmiştim sözlerimi... Gitmeden önceki son sözün Titretmişti dizlerimi... Son kez güzelce süzerken Gözlerim gözlerini Tutup ellerinden , gözlerini kapatıp Büyük bir şehvetle sana Giderken koyduğum son buse varya, Üç farkı anda , üç farkı yerde Üç farkı öpücük gibi geldi bana |