VURACAĞIM KENDİMİ
VURACAĞIM KENDİMİ
Gözlerim yanıyor ama uykum yok gibi, Başucumda paslı çivide asılı duran saate takılıyor gözlerim, Saat üçe geliyor,sancılı bir gecenin daha sonuna geliyor vakit. Bir cigara yakıyorum,bir cıgara daha bir cıgara daha Derken sabah selası yankılanıyor koca şehirde, Bütün sessizliği yok ediyor bir anlık, Tarifi imkansız bir haz duyuyorum yüreğim kıpır kıpr, Kalkıp iki rekat namaz kılacak mecalim olsa Bütün kasvetiyle üstüme çöken gecenin derdini Doğan güneşle kaybolan karanlığa gömeceğim ama, Gel gör ki halim hal değil. Kendimi biraz daha zorlayabilsem, Başım böyle gözlerimi bulandıracak kadar ağrımasa Yeni günün her müjdesine balıklama dalarım . Yağmurlu bir akşam idam kararı giyip Koğuşlarına döndüklerinden beri Sabahlara kadar demirlerini şakırdatıp dolaşan İdamlık eşkiyaların zincir sesleri beynimde zonkluyor . Halim hal değil,gidişat gidişat değil En sonunda yüksek bir tepenin başında Acılarımı son kez teneffüs edip Yarınlara bakan umutlarımı dipten tırpanlayacağım Bir sabah selasından sonra ezanı uğurlarken Tanyeri ağarıp gülücükler savurduğu bir esnada Bütün tebessümüyle güneşin şavkında Vuracağım kendimi . Kum gibi yığılacağım toprak dibine Senin olsun verdiğin acılar, Üzerime üzerime kustuğun zehir sözlerin Sabahlara kadar ağlattığın zindan gecelerin Hiç bir yere sığmadın boşalsın yerin Al senin olsun koca şehir,bütün dünya Vuracağım bir gün kendimi dipsiz gecenin koynunda Üzerine bastığın toprağı üstüme çekip Yüreğin soğusun diye süngümü mezar taşıma çakacağım. Mehmet Zafer |