Ahh Omayra
ne zaman görsem
nefes nefese yürek yüreğe kalp atışların dalgalandıkça saçların dağınık perişan düşmüş ardına şahbazların... ................................................... kara gözlü cellatların diyarında kıyısına düşen o busenin esiri olmuş onca aşığın/ ışığın aşırdığı umut kıvılcımları.... yüce Zeus, kafkas dağının kaç şafağını bekler şimdi Prometheus Desmotes.... yoruldu şimdi serüvenden serüvene koşan o şairler şimdi uzağın hevesine kapıldı nice maceracılar müptelalılar atladılar heveslerinin atlarına koşarak dört nala... zaman durdu duracak mevsimler de olmayacak ahh Omayra martıların rüzgara teğet geçtiği zamanlardı parıltısına kapılıp inci sandığı sarp kayalıkların tuz inceliği kıyısında yeşeren o gülüşün çiçeği hangi mevsimde döner yüzünü güneşe umut dervişi... o mevsimlerin cazibesini kim bekler o cezbi tanıyandan başka.... zaman ve mevsim kader ve keder son bir buse sonra o boşluk... II omayra: kirlendi artık/ yıldızların teninde yıkandığı o gece halbuki sonsuzluk,sessizlik diyecektim daha sana bitti şimdi hepsi mim... teker teker silinmekte o unutuşun; rüzgarında ayak izleri ayın... Ahmet Bilgiç |