Kızma, Ama
Kızma, ama;
Senden sonra başka birini sevdim. Görsen sana çok benziyordu, sırf o yüz’den. Aklım ve yüreğim saçları kadar karışıktı; tesadüfen pamuk ellerinin yumuşak arazisine değince. Birde küçücük ellerinin sıcaklığından, bir dokunuşla ısınmıştı ellerim. Sanki dua ediyormuş gibi de avuç içlerim gülümsüyor, ve günahlardan utanıp terliyordu. Git gide ilahlaşıyordu adeta gözümde. Gözlerine bakınca da kaybolduğum bir sonsuzluk daha bulabilmiştim. Beyaz inci dişlerinde, sana has gülüşlerin telifini de saklıyordu üstelik. Sen sandım. Sevdim, yerini doldurur ihtimaliyle. Ve kocaman yokluğun sıkışsa da kalbimde, ona güzel bir yer ayırabilmiştim yine de.. Kızma, ama; Ona sevdiğimi söyledim sonra. Sana söylerken ki gibi değil, daha içten. Bu yüzden, dudağım tir tir titredi, kalbim göğsümden fırlayacak gibi olduğu anda da sesim. Kabaca ağlayamazdım. Gözyaşlarımı döktüm önüne kibarca, heyecandan kuruyan ve titreyen dudağım sırılsıklamdı, aşıktım; rahatlamıştım. Sessizce ağlıyordum karşısında, galiba acındırdım da kendimi. Ama merhametliydi çok, adaletliydi; beraber ağladık. Ve onunla beraber ağlamak çok güzel, sanırım seninle beraber gülmekten bile.. Kızma, ama; Onunla beraber sinemaya da gittik. Duygusaldık ikimizde, beraber ağlamanın hazzın bildiğim içinde; duygu yüklü bir aşk filmi seçmiştim. Küçücük başını hafifçe yasladı omzuma, ve omzumda ağladı. Gözyaşları parfümle karışık toprak gibi kokuyordu, beraber ağlarken sanki yağmurda yürüyorduk. Her hüzün dolu sahnede daha sıkı sarılıyordu, sarıldıkça da boğmasını istiyordum yalnızlığımı. Bir nevi intihar süsü vermek gibi, ya da göz yummak.. Sanırım yalnızlığım da boğuldu, aslında ben boğmuştum onu.. Kızma, ama; Artık yalnız değilim. Banklara tek başıma gitmiyorum mesela. Neyi ve neresi olduğu da hiç önemli değil. Ne yaparsak ve nereye gidersek hep beraber.. Hep beraberiz, uzun zaman oldu ayrılmadık, kavga bile etmedik.. Kızma, ama; O da beni çok seviyor. Ve evlenmeyi düşünüyoruz. Pempe panjurlu ev hikayesi değil bu, bu sefer b’aşka. Birde kızımız olmasını istediğimi söyledim ona, bir bir anlattım hayallerimi. Kızımız deyince de, Senin adını koyacağımı sanma. Çünkü sen, Aşkın göbek adını ayrılık koydun. İçimdeki çocuk bile öksüz kaldı biliyorsun, ve sen sadece ayrılığın annesi oldun.. Anlayacağın içimdeki çocuğa kardeş bile gelecek.. Kızma, ama; Sözümü tutamadım. Yani senden başkası oldu. Ama sen, sen de gitmiştin. Başka bir seçeneğim yoktu.. Kızma, ama; O’nu senden çok seviyorum. Çünkü o hiç gitmedi, hep yanımda.. Kızma ama; Hem o senden daha güzel. Gözleri, elleri, saçları, kalbi, kısacası; somut ve soyut her şeyiyle.. Kızma, ama; Seni unutuyorum. Hiçbir zaman aklıma dahi gelmiyorsun.. Kızma ama; Seni sevmiyorum artık, anla. Ve hatta, bu son şiirim sana. Gerçi senin için hava hoş, sen beni hiç sevmedin nasılsa.. Ahmet Kastancı. |
önemli olan sizin çok sevip mutlu olmanız...
mutluluklar sizinle olsun..
bu arada yeni sevgilinize de yaramazlık yapmayın sakın :)