Hadi Bir Karanfil Koyalım
hadi bir karanfil koyalım vurulduğumuz yere
ya da bir mum yakalım oysa, bir ağaç bile değilsiniz soluk alan yitikler ortasında bin bin filan çoğalınmaz artık o masal o, sizin dediğiniz binde biri gelselerdi geriye yeniden doğsalardı dediğiniz gibi kurtulmuştunuz... kim yitirdi siz buldunuz bırakın onları şimdi gelin önce, bir karanfil koyalım vurulduğumuz yere sonra bırakalım binler... milyonlar... milyarlar koysun... ve halka alabildiğine genişlesin... genişlesin... yürekler bırakalım karanfillerle inançlar bırakalım... azimler... yeminler... hadi gelin, hadi bir karanfil koyalım vurulduğumuz yere sonra sokulalım birbirimize daha bir sıklaşsın saflarımız çözülen, ödün veren yıllardır... ezgiler söyleyelim bir yandan ’ankara’nın taşına bak...’ aydınlık sabahların türküsü olsun aydınlık yarınların... önce biz söyleyelim sonra yavaş yavaş herkes söylesin sonra, yer gök inlesin.. sonra, yer gök dinlesin... sonra, tüm ulusça söyleyelim, verip el ele ama önce, gelin gelin, bir karanfil koyalım vurulduğumuz yere... |