Çocukluk Aşkı
Düşün, düşün ki anne ben daha çok küçüğüm,
Ilık ellerimden tut, beraber götür beni, Oyuncakçıda büyük mavi bir gemi gördüm, İşlenmiş, dalgaların köpüğüyle yelkeni. Şu renk renk toplara bak, anne, ne güzel renk renk Dönüyor içimde bir bayram yeri dönüyor, Yuvarlanıyor gönlüm şu uçan toplara denk, Bir yokuştan koşarak kalbim sana iniyor. Kan değil, zafer akar benim savaşlarımda, Hürriyet için ölür genç kurşun askerlerim, İnsanlığın cenneti saklı göz yaşlarımda, Yeni bir bahar çağı getirecek zaferim! Korkma, korkma kaçmam ben, tahta atımla dağa, Senden daha güzel bir dağ var mı rüyalarda? Niçin uğraşsın küçük kuş yurdundan kaçmağa, Yaşarken annesinin yeşerttiği kırlarda? Kırılır, bütün iyi oyuncaklar kırılır, Çocuk kalblerinden mi yaparlar hep onları, Niçin oyun biterken en sonra hatırlanır, Hâtıralarımızın en tatlı oyunları? Satılır mı zengin bir oyuncakçıda söyle, Anne, dün okuduğun masaldaki güzel kız? Yeter, altın bir kalbim olsun, Tanrıdan dile, Bütün zenginliğimi verir onu alırız. |