SEN GERDİN BEDENİMİ ÖLÜME
hoşça kal tüm özlemlerim
hoşça kal sevdam hoşça kal taptığım mabettim.. gölgene sığınıp tüm tabularımı yıkarken seni tanrı yapıp yeniden, yeniden taparken, bana verdiğin inanç nasılda kocaaa bir yalan gibi ırmaklar dolusu küfürler akıttı bedenime yıkıldı cennetim, yandı, kül oldu,kırıldı inancım ve pusulam ters yüz... sığındığım limanın da boğuluyorum artık bırakırken kendimi o anafora, o döngüye ellerimde tutarsın umudu şimdi celladım oldu başımda beklemekte bana ölümün adresini ver dürüstçe olsun bu sefer, hiç bir yalana inandırmadan… ölümün adresini ver avuçlarıma vebalı ağır günahlarımı koynuma alarak gideceğim hoşça kal yüreğim hoşça kal... sendeki vasiyetimi temize çekerek gidiyorum hangi cennete sığınırım artık, hangi mabettin gölgesine bilmeden gidiyorum… incitme bu sefer hislerimi yanmış cennetimin küllerinde yürürken zulama gizlediğim resmini alacağım karanlığıma bir mum gibi yakarak o sonsuzluğun düşünde bir tek resminle avunacağım. zordur sevme umudunu bir başka bahara bırakmak çocuk olmak avuçlarında bir daha sevdanın çingene düşlerin kaçakçısı bir gece olmak oynamak zordur yüreğim zordur... ölüme geriliyken ellerinde bedenim vakitlerimin tüm adreslerini silerek yaşamamışlıklarımın yasını tutmadan gitmek yüreğim gitmek kurtarmak benliğimi bu lahanetten en erken vakitlerde gitmek gerek yüreğim gitmek gitmek… Şevket TEKİN |
Ve ne kadar gitmek zorunda olsakta kalmaktan yanadır "sol yanımız." (Aziz Nesin)
sevgiler Şevket...