17
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3537
Okunma
zamanın bir yerinde sen vardın
durup izliyordum yürüyüşünü
zozan...
kızılrengi,sedef yeşilli kırık bir horoskop’tan
çarçıranın anıları yanıyordu gözlerinden
adını "yitirilmiş deniz" koymuştuk seninle
o kentin...muhabbat’ın
savaşların dili,yüreğimi kanatıyor şimdi
ufkun parçalanan haritasında esrik rivayetler okuyorum
depreşiyor yüreğimdeki yel
uğultusu ilerleyen bir şehir yangını
çileli bir halkın yüreğini yakıyor gözlerinden
zozan...
zozan..
güneş ülkesinin asi kızı
gerilla mevzisine bırakırken nefesini
farısi ırmakların kıyıları pusu tapınağı kurmuştu
titrek,acemi bakışlarında
ihanetin dalgın ayak sesleri
som ışıkta parlayan saçlarına inerken
zamanın en küçük ayrıntısında bile
yüreğimi kamaştırıyor adın
bu bahar,bu yaz
yaşlı ırmakların suları adını fısıldayacak zozan..
sigara yaprağı gibi eriyen nehir kıyıları
ölülerin isimlerini
dağların bilincinden tanrılara sunacak
yüreğinin üstünden,ses veren doğu rüzgarları esecek
gökte ölü yıldızların mezarları
bir bakireyi kutsayacak
yıllar önce bir gösteri yürüyüşünde buluşmanın anısı
o günden bugüne
sensiz zamanlar ağlıyor avuçlarımda
zozan...
Şevket TEKİN