YOKLUĞUN BİR UÇURUM
YOKLUĞUN BİR UÇURUM
sevinç tohumları ekerdim tarlalarına hasat zamanı sararan hüzünleri biçerdim yokluğunda toprağa dayardı yüzünü dağlar genişliğinde büyüyen umut solurdu korkuluklar demir kokan trenlerine el sallardın küçülerek her şey küçüldü aslında ufacık bir nokta farz et ben de bir nokta oldum küçüldüm büyüyen ufukların ardından geceyi beklemiyorum artık yıldızları görmek için yukarıya bakmıyorum bile camın soğukluğu şakaklarımı dondurdu kayboluyorum gözlerimi açtığımda pencereye ufacık ışıklar yansıdı küçülen gözlerime uzaklardı küçülen... kutsal gelirdi koyunlarım çoban olsaydım farz et küçülseydim karıncalar uğruna bazen isterdim kim istemezdi yağmurun kokusunu topraktan önce solumak yaşamak bir günü kelebek tadında bilmeden sevinç tohumları ekerdim tarlalarına ve tohumlar büyürdü yokluğundan güneş de büyüdü küçülen raylarda dağların sevinciydi bir uçuruma büyüyen yokluğun |
sevinç tohumları ekerdim tarlalarına
ve tohumlar büyürdü yokluğundan
güneş de büyüdü küçülen raylarda
dağların sevinciydi
bir uçuruma büyüyen yokluğun
her şey boşluktan bıraktı beni
zeminde çakılı.boşluğa bakarsın
tebrikler