Takvim Hâlâ Gittiğin Günü Gösteriyor
Sevgilim, zamansız gidişinden sonra takvime bakmadım hiç,
koparadım ayrıkla hışırdayan tozlu yapraklarını. Gittiğin günü gösteriyordu çünkü, öldüğüm günü. Bakamadım işte, zorladım cesedimi ama hiç hissetmedim kulağımda can veren seslenişlerini, olmadı.. Akreple yelkovan bir arada olduğunu bildiğimden, saate bile bakmaya gözüm gitmedi yüzümden. Ayrılığın açtığı yaralar vardı kalbimde, kanıyordu ve kanadıkça saldırganlaşıyordu. Bu yüzden çok kıskançtım, bir o kadar da yalnız. Şarkıların uydurduğu zaman onsuz da geçer yalanlarını inkar ettim, bağırıp, çağırarak kırdım hatta o eski radyomuzu. Kendi kendime ve bir deli gibi yokluğunu tersten giydirdim üstelik yalnızlığıma. Aksi ve lanettim aynı zamanda huysuz bir ihtiyar kadar, ama ne yapayım özlüyordum, belki de son sözlerimi söylüyordum sana. Duymuyordun da ama ölüyordum.. Ağlamaktan ağrıyan göz kapaklarımı, resimlerine bakarak dinlendirdim her gece. Sildikçe vanasını bozmuştum gözlerimin, yalama yapan hayallerim vardı kirpiklerimde. Hayallerim suya, gözyaşlarına düştü. Gittiğinden beri artık sen de düş’tün. Bir türlü dindiremedim bu kahrolası sağanağı. İki asi buluttu artık gözlerim, terkedilmiş yüzümde yalnızlıktan arta kalan. Ve yağan, anılar şimşek gibi çaktığında beynimin ücra köşelerinde. Islandım, sırılsıklandım. Senden ayrıydım, yine de taraf tuttum bedenimde sol’um dedim, ayrıldım.. Keşkelerle iç çekişlerim. Sensiz her nefes alışımda, havaya karışmadığından nefesin soğuktu. Seninle aynı adı taşıyan haber bültenlerindeki spiker de söylüyordu, mevsim kıştı, ayrılıktı. Sancılarımla üşüyordum hasta yatağımda, çürüyordu bedenim. Ağzımı kapattım elimle, seni öksürdüm. Duydun mu ? Hastayım, yine de senden başka birine değil ama. Doktora gitmedim yine, ezcanenin önünden dahi geçmedim. Çünkü yarama merhem olacak sendin, ve sen o tuhaf kokulu eczanelerin hiçbirinde yoktun ya da herhangi bir yerde. Boşu boşuna gitmeme gerek yoktu bu yüzden. Sadece gelmen lazımdı, gelmeyecektin de biliyordum. Ama olsun deyip yine de bekliyordum.. Sensiz zaman hiç geçmiyor anlıyor musun ? Titriyor musun, bedenim karanlık kuytularda üşürken ? Kalbime kadar ulaşıyor mu hiç soğuk ? Senli dualarla, beklemekten başka bir şey gelmiyor ki elimden. Çok özledim seni çok, duyuyor musun ? Oysa takvim hâlâ gittiğin günü gösteriyor sevgilim, biliyor musun ? Ahmet Kastancı. |