Muhteşem ağaçlar gördüm, yaprağıyla, dalıyla, çiçeğiyle Gövdelerinde barınan nice kurtları örter kabukları Tükenip devrildikleri görülmüştür zamanın kollarına Görülmemiştir, dile gelip şikayetleri asla.
Anla...Yabancı değil uzak yakın aşinayız biraz Gülümüz, gülşenimiz, yemiş içmişliğimiz Aynı havayı taneffüs etmişliğimiz var. Kırgınlıklar, ayrılıklar İzi içimizde aynı çiziklerin Kimi utanıp örterken, kimi de gururla taşır Bir gazinin yüzündeki şarapnel izi gibi Kaynağı belli mi his sağanağının Kimse kurgulayıp kazmaz içindeki hissiyat kuyusunu Bu kadar ben olmuşken Bir seni tanıdım kendi öyküsüne yabancı.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AŞİNA İZİ ÇİZİKLERİN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AŞİNA İZİ ÇİZİKLERİN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
vay beee..vay beee..dedirtti şiir..hani bi köşesinden kesip olacaktım amma bozulmasın dedim bütünlüğü..zaten hangi kısmını kesebilirdim ki eserin..hepsi birbirinden güzel, hepsi birbirinden muhteşem..şiiri okuyan beyefendi de hakikatten hakkını vermiş şiirin..2. kez dinliyorum şimdi..bir yanda yorum yazmak için uğraşıyorum, bir yandan da tekrar tekrar vaay beee dedirtiyor..kelimelerim şiire gölge etmesin artık..tebrik ve saygılarımla..sağlıcakla kalınız sayın şairim..vaay beeee...
Duygu yoğunluğu oldukça fazla..ve bu şirinizdede tema çok güzel işlenmiş..tatlı tasvirlerle takviye edilerek daha sürükleyici ,etkileyici olmuş.. tebrik ediyor,saygılarımı sunuyorum..
Anla...Yabancı değil uzak yakın aşinayız biraz Gülümüz, gülşenimiz, yemiş içmişliğimiz Aynı havayı taneffüs etmişliğimiz var. Kırgınlıklar, ayrılıklar İzi içimizde aynı çiziklerin Kimi utanıp örterken, kimi de gururla taşır Bir gazinin yüzündeki şarapnel izi gibi Kaynağı belli mi his sağanağının Kimse kurgulayıp kazmaz içindeki hissiyat kuyusunu Bu kadar ben olmuşken Bir seni tanıdım kendi öyküsüne yabancı.
şiir ve yorum bütünüyle mükemmeldi hazla okudum dinledim keyf aldım şiiri ve yorumu yüreğini kalemini kutlarım.
Muhteşem ağaçlar gördüm, yaprağıyla, dalıyla, çiçeğiyle Gövdelerinde barınan nice kurtları örter kabukları Tükenip devrildikleri görülmüştür zamanın kollarına Görülmemiştir, dile gelip şikayetleri asla.
Anla...Yabancı değil uzak yakın aşinayız biraz Gülümüz, gülşenimiz, yemiş içmişliğimiz Aynı havayı taneffüs etmişliğimiz var. Kırgınlıklar, ayrılıklar İzi içimizde aynı çiziklerin Kimi utanıp örterken, kimi de gururla taşır Bir gazinin yüzündeki şarapnel izi gibi Kaynağı belli mi his sağanağının Kimse kurgulayıp kazmaz içindeki hissiyat kuyusunu Bu kadar ben olmuşken Bir seni tanıdım kendi öyküsüne yabancı.
Sessiz avazım yırtılıyor, yırtılıyor ömür defterim Kendini zehirleyen akreptir zaman şimdi Söyleyin annem sallasın Üzeri toprak örtülü beşiğimi.
************************************************
Süreyya Hanım,değerli şairem keyifle,hüzünlenerek,defalarca okuduğum şahaser şiirinizi sadece gözlerimi kapatarak sadece ve sadece defalarca dinlemek istiyorum şu an...Reveransla eğiliyorum efendim usta kaleminize...
Sessiz avazım yırtılıyor, yırtılıyor ömür defterim Kendini zehirleyen akreptir zaman şimdi Söyleyin annem sallasın Üzeri toprak örtülü beşiğimi.
baştan sona harikaydı ...finalse yüreğimin ta derinlerine dokundu...ses ve yorumda çok çok güzeldi...gönülden..kutlarım şairem...hep sevgim saygımla.........
flycan57 tarafından 2/19/2012 5:03:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ellerimi avutuyorum, gözlerim öksüz, İçimde sancısı yakamozda sallanan akşamın, === Nefis bir şiir okudum değerli kalemnizden.Tek kelime Harika... Tebrik ederim
Muhteşem ağaçlar gördüm, yaprağıyla, dalıyla, çiçeğiyle Gövdelerinde barınan nice kurtları örter kabukları Tükenip devrildikleri görülmüştür zamanın kollarına Görülmemiştir, dile gelip şikayetleri asla.
Anla...Yabancı değil uzak yakın aşinayız biraz Gülümüz, gülşenimiz, yemiş içmişliğimiz Aynı havayı taneffüs etmişliğimiz var. Kırgınlıklar, ayrılıklar İzi içimizde aynı çiziklerin Kimi utanıp örterken, kimi de gururla taşır Bir gazinin yüzündeki şarapnel izi gibi Kaynağı belli mi his sağanağının Kimse kurgulayıp kazmaz içindeki hissiyat kuyusunu Bu kadar ben olmuşken Bir seni tanıdım kendi öyküsüne yabancı.
Sessiz avazım yırtılıyor, yırtılıyor ömür defterim Kendini zehirleyen akreptir zaman şimdi Söyleyin annem sallasın Üzeri toprak örtülü beşiğimi.
--------------------------------
Yabancı da olsan duygular hep aynıdır Sevda,sevgi,aşk her yürekte aynıdır Yaşamda ne varsa herkes için aynıdır İlişkilerde,doğada,mevsimlerde Acıda,kederde,gamlarda ve mutluluklarda Gülüşlerde,bakan ceylan gözlerde Hiç uyuyamazsın gözlerin hep açık tavşanlar gibi uyurken Gözleri kafasının yarısı kadar büyük ve ilginç Gizemlerde yaşanılanlar Kırgınlıklar ve yıkılanlar Tennfüs ettiğimiz havada Meçhule giden gemideyiz Yabancıya bakar sevdalanırsın İnsandır,her insanı gördüğün gibi Yaşam zaten zehirli bir akreptir Sevebileceğini seveceksin yabancı olsa bile Şarapnel parçası gibi çarpar yüreğine Hissettiklerini hissettireceksin yabancıya
Sevgim sevgin olsun can dost,sevgi ve selamlarımla...
//Sor bir kere, böyle nasıl yaşanır süheyla hocam şiir özellin paylaşılması gibidir fakat neden birçok insan kendisini bulur cevabı hayatın mutluluunu ve acısını hissetme meselesi şairdir hisssiyatı kazıyan ortaya çıkarandır okuyucda payına düşeni alandır çok güzel mısralar yorumda harika olmuş
Aşkın çiziklerini aşk çiziklerini taşıyan anlar.. Okunur yüzlerden şiir gibi hüzünlü bir öykü sanki.. Seslendirmesiyle müzik ve görselliğiyle harika bir sanat eseri olmuş.. Yüreğinize sağlık arkadaşım.. Sevgiler İzmir'den..
güzel ve çekici bir fon resmi, onu izleyen güzel bir şiir ve etkili bir seslendirme...daha ne olsun ki güzellikler adına..? teşekkürler, tebrikler...selamlar, saygılar...
Şiir harika olunca, seslendirmek de çok zor olmadı benim için... Çok derin ve hoş anlamlara sahip bir şiirdi bu ve seslendirmek büyük bir zevkti benim için...Şiirdeki dizeleri ve bu dizelerin duygu kalemini kutluyorum...
Hepimiz aynı coğrafyanın insanıyız. Et tırnak gibi birbirine geçmiş.Anlamsızca bu kavga niye?Ne güzel sıcacık bir gülümseme.Bir içten merhaba. Doğan bütün çocular ne kadar masum, ne kadar çok sevilir.Sonra şartlar değişir o çocuklar farklı karakterere bürünür birbirinin canını yakar anlamsızca. Biz aynı ağacın meyvesiyiz al ve yeşil .Dallarımızda bazen al kiraz olur , bazen ekşi vişne erik.. Ne fark eder ki..Bütün dikenli dallarda rengarenk gül gibiyiz aslında.Çiziklerimiz aynı işte..Yüreğinize sağlık. Çok derin anlayana her satır. Haklısınız kendi öykümüze yabancıyız biz nedense..Sevgilerde kalın.
MUHTESEM BIR SIIR TEK KELIMEYLEMUKEMMEL,SUPR GUZEL BIR SIIR VE ZATEN DEGERINI BULMUS SECKIYI HAK ETMIS .YORUM DA MUHTESEM OKUYAN AHMET ORMANCI BEY DE COK GUZEL YORUMLAMIS HARIKA BIR YORUM COK COK BEGENDIM HER IKI YUREGE SEVGILER OLSUN GUZELLIKLER SIZINLE OLSUN.
Çerkez Kızı tarafından 2/2/2012 11:35:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Teşekkür ederim... Kendimi bir şiir yorumcusu olarak görmemekle birlikte bu yolda ilerlemeye çalışıyorum sadece... Böyle güzel yorumlar da bizleri cesaretlendiriyor tabi ki... Böyle güzel yüreklere teşekkürler...
Tekrar kutlarım emeğinizi, daha önce seslendirmeleriniz var mıydı bilmiyorum. Ben ilk defa burada dinledim, çok güzeldi. Sayfanızı da arayacağım şimdi.
Şiir güzel, yorum güzel ve sayfada kalmak da zevkli oluyor böylece. Başarılar dilerim, selam ile
Şiir güzel olunca yorum da bundan etkileniyor aslında sadece ben değil bu güzel şiiri birçokları böyle yorumlayabilirdi aslında... Ama beğeniniz için teşekkürler, bu beğeniler bu konuda (seslendirme konusunda) beni daha çok cesaretlendiriyor...
Anla...Yabancı değil uzak yakın aşinayız biraz Gülümüz, gülşenimiz, yemiş içmişliğimiz Aynı havayı taneffüs etmişliğimiz var. Kırgınlıklar, ayrılıklar İzi içimizde aynı çiziklerin Kimi utanıp örterken, kimi de gururla taşır Bir gazinin yüzündeki şarapnel izi gibi Kaynağı belli mi his sağanağının Kimse kurgulayıp kazmaz içindeki hissiyat kuyusunu Bu kadar ben olmuşken Bir seni tanıdım kendi öyküsüne yabancı.
Harika dizeler.. Kutluyorum kaleminizi.. Sevgi ve saygılarımla...
Özellikle bu mısrayı daha çok tuttum. Her zaman derin düşünenin aklın gözleri çok görür. Hani baktığında bir ağacın kabuğunun altına yuva yapmış karıncaları görmek ve ağacın yaşını bilmek gibi sonra bir batık gemiyi düşünmek sularda en son toprak anaya bağlamak çok güzel ifadelerdi.
Şiir tümüyle çok güzeldi ama bu dizede başka birşey vardı tıpkı gazellerin şah beyiti gibi ...Aşık oldum resmen .Nasıl ışıl ışıll nasıl tüm evreni kapsar gibi...bilineni bilinmezden gelme sanatı.... ahhh tüm herşeyin sorumlusu zaten kendimize , olgularımıza, gerçeklerimize yabancı kalışımızdan kaynaklanmıyor mu zaten...kendine yabancı olanın başkalarına yan olması nasıl beklenebilir, onların yanında olması...güzel olması, birlik olması ...nasıl beklenir...
Şiir, konusuyla, anlatımdaki ustalık, çağrışımı gerçekçi imgelerle örülmüş, hüzün yoğun, teknik müthiş, seslendirme aynı ölçüde harika; şiir sanatının bir çok artılarını dizelerde barındıran bu şiiri geç de olsa okumak bana keyif verdi, kaleminizi tanımaktan şeref duydum... Selam ve saygılarımla...
Zamanın bile yok olması muhakkaklığında her şeyin aslına rucu edeceği döneme kadar yaşa- nılanlar vede yaşanacakların değeridir insanı mutlu veya bedbaht eden...
Şiiriniz su misali bir anda akıp gidiyor zamanla yarışırcasına, uslubun ipeğimsi yumuşaklığı ise şiire bir başka değer katmış..
Kutlarım sizi vede bu nadide eserinizi TEBRİKLER..
Muhteşem ağaçlar gördüm, yaprağıyla, dalıyla, çiçeğiyle Gövdelerinde barınan nice kurtları örter kabukları Tükenip devrildikleri görülmüştür zamanın kollarına Görülmemiştir, dile gelip şikayetleri asla.
Anla...Yabancı değil uzak yakın aşinayız biraz Gülümüz, gülşenimiz, yemiş içmişliğimiz Aynı havayı taneffüs etmişliğimiz var. Kırgınlıklar, ayrılıklar İzi içimizde aynı çiziklerin Kimi utanıp örterken, kimi de gururla taşır Bir gazinin yüzündeki şarapnel izi gibi Kaynağı belli mi his sağanağının Kimse kurgulayıp kazmaz içindeki hissiyat kuyusunu Bu kadar ben olmuşken Bir seni tanıdım kendi öyküsüne yabancı.
Sessiz avazım yırtılıyor, yırtılıyor ömür defterim Kendini zehirleyen akreptir zaman şimdi Söyleyin annem sallasın Üzeri toprak örtülü beşiğimi.
Yaşamdır yaşamın acı ve üzüntüleriyle bir bütündür.Süreç kısadır,hele akrep gibidir.Zehirler o bedeni...İlk evrenle tanışırken bir et ve kemik parçasıdır .Candır ama canın yaşadığı sürecinde nelerle karşılaşıp ve yaşanacaklarıyla tamamen yabancıdır.Aç mı kalacak,yoksulluk mu çekecek,toy olan bu beden toplumla buluşur,kim bilir nice hilelerle karşılaşır bilinmez.Yine neden geldiğini neler yapacağını düşünerek yaşamı sürdürecek işte.Nasıl ve ne şekilde bir bakacak yüzü buruşmuş,bastonla dolaşacakk,yaşamışlığından nefret ederek ölmeyi ister.Belki de onun düşlediği o ölümde nasip olmayacak,unutkanlığını ve yaşamışlığın nefretliğini düşünerek değeri nerde ve nasıl olmalıdır düşliyerek akrepin zehiri onu eritmiş ve acınacak duruma gelmiş,bebekleşmiştir.Sadece musalla taşında kılınacak iki rekatlık namazını hasretle beklemektedir...
Sevgi ve saygılarımla...
dost46 tarafından 1/28/2012 10:35:38 PM zamanında düzenlenmiştir.
Dost kalem,Şiirinizi şiir tadında keyif alarak okudum. Satırlara duyguları döken yüreğe,teşekkür ve saygılarımla. Kaleminiz daim,günleriniz hep güzel olsun.
Muhteşem ağaçlar gördüm, yaprağıyla, dalıyla, çiçeğiyle Gövdelerinde barınan nice kurtları örter kabukları Tükenip devrildikleri görülmüştür zamanın kollarına Görülmemiştir, dile gelip şikayetleri asla.
Anla...Yabancı değil uzak yakın aşinayız biraz Gülümüz, gülşenimiz, yemiş içmişliğimiz Aynı havayı taneffüs etmişliğimiz var. Kırgınlıklar, ayrılıklar İzi içimizde aynı çiziklerin Kimi utanıp örterken, kimi de gururla taşır Bir gazinin yüzündeki şarapnel izi gibi Kaynağı belli mi his sağanağının Kimse kurgulayıp kazmaz içindeki hissiyat kuyusunu Bu kadar ben olmuşken Bir seni tanıdım kendi öyküsüne yabancı.
"Ne içindeyim zamanın Ne de büsbütün dışında; Yekpare geniş bir anın Parçalanmış akışında, Bir garip rüya rengiyle Uyumuş gibi her şekil, Rüzgarda uçan tüy bile Benim kadar hafif değil."
İnsan aslında farkında olmadan, zamana söylediklerini bir de dönüp mekana söyler. Edip eylediklerimiz ve görüp geçirdiklerimizden mutlak bir iz bırakırız eşyada ve içimize mutlak bir çizik atar her yansıma...Bunları bilmeye biliriz elbet,ama,insanoğlu için gerçekle birebir yüzleşmek çok kolay olmaz.Yüzde yüz kendimize ait gözüken her şeyin bile tam olarak bize ait olmadığını biliriz.Bu bilmelerimizin yüzündendir ki, çoğu şeyi dışarıya açmaktan ürkeriz,hatta bazen sızıntılara bile tahammülümüz olmaz.Çok derin bakıldığında hiçbir varlık O'ndan başka tam anlamıyla cömert değildir.Çoğu bakıp geçtiklerinize fırlattığınız sırlarınızı bile size iade etmezler.Arkamıza döndüğümüzde bıraktığımız gözizi bile bize yabancı olur.Tüm bunlara inat,yine de ha gayret deriz..Gücümüz çatmadığı demlerde,en çok güvendiklerimizin kapısını çalarız...
Çok zengin bir şiir, okurken bir boşluktan iner gibi bir an içimin boşaldığını hissettim.
Yureginize saglik sairem..Ve Ahmet hocamizin yorumu...
Iki yuregide kutlarim.
Selamlar ve kucak dolusu sevgilerimle...