bir gece doğacaksın
karanlıklar içinde bir gece
kulaklarında inilti inceden
ötelerden köpek havlaması
siren uğultusu
bulanık bir hastane odasında
hoşgeldin kolonyası
karanlık içinde
bir gece doğacaksın

bir gece büyüyeceksin
aç bazan bazan tok bir gece
ailen olacak
anne olacak ilk okşayan
saçların uzayacak ömürden törpü
aylardan eylül olacak hep
gençlik damarı kızların
gözyaşların somurtuşların
yüzünde ufaktan sivilceler
sesinde bir erkek
hiç anlamayacaklar
aslında hep anlayacaklar
okusun da diyecekler
aman ne olursa olsun
en çokta öğretmen olmanı isteyecekler
sonra yaz tatillerin olacak
bir elinde anahtar çekiç
ustan hep azarlayan
ilk işte terleyeceksin
bir de top koştururken
aç bazan bazan tok
bir gece büyüyeceksin

bir gece seveceksin
belki de sevileceksin bir gece
umudun dağ gibi
hayalin ondan öte
okumamışsın
tabi ki evleneceksin sende
konu komşu tavsiyesi olacak
yakacaksın onun da başını
yıkacaksın belki
atlı prensi olmasan da
çabuk kabullenecek
çocuklar olacak sabrettiren
bir kaç sefer gidecek
ama hep gelecek
aldatacaksın insafsız
sıkılıp aldanacaksın başka yüze
tam yarı yaşında başlayacak sende bir haller
bir şey olmaz diyen arkadaşlar
içirecekler
evden kaçacaksın
her salı halı saha maçın olacak
yetmeyeceksin kendine
yetişemeyeceksin
su gibi akacak zaman
farkına varmadan
hep farkındayken oysa
belki de sevileceksin
bir gece seveceksin

bir gece öleceksin
doğduğun saatlerde bir gece
aldığın bütün nefes içinde
dışında bambaşka kalabalık
bütün renkler siyah
bir tek sen beyaz
soğuk olacak ölümünde
doğduğun gün gibi aralık
telaşın endişen daha başka
gidişin de gelişin kadar gözüyaşlı
sen de ağlayacaksın ama son
ağlattıklarında olacak
annen sanki daha fazla ağlar
geride bu yazdıklarından başka
başkası olmayan sen
derken
doğduğun saatlerde
bir gece öleceksin