Çobanın Marifetleri...
Nerden açtın konuyu, bir ses geldi mezardan,
Rahmetli Hoca’mızın kemikleri sızladı!.. Sakınmak lazım gelir, bilin ki bu Çoban’dan, Şeker diye kandırdı, tüm sütleri tuzladı!.. Unutmadı Hoca’nın başına gelenleri, Eskiden de sevmezdi işini bilenleri! Düşman gibi gördü hep Vatanım diyenleri, Silivri’nin yolunu asfalt yapıp düzledi! Hâkim, savcı demedi toparladı bire bir, Paşaları sayınca, şimdi elde vardır bir, Ne olur neler olmaz, dedi alalım tedbir, Ayrım yapamam dedi, hepisini bezledi! Bütün bunlar sürerken elbet vardı planı, Meydan, meydan gezerken gayet çoktu yalanı! Senaryolar yazarken, göstermedi yılanı, Kimse çakmasın diye ustalıkla gizledi! Otuz kırk koyun derken, şimdi çıktı elliye, Geçti sanat modası, rağbet çiftetelliye! Nasıl cevap verilir, böyle sivri dilliye, Kendine iğne çokmuş, oysa halkı bizledi! Makyajı gayet güzel, duble yollar yaptırdı, Hayali neydi bilmem, havalara kaptırdı! Çoğaldı müritleri, neredeyse taptırdı, Konuştuğu her sözü birer, birer Cüz’ledi! Tahtalıdan yalıya çıktı yine doymadı, Çamlıktaki villayı boğaz diye saymadı! Çoban köşkler istiyor sürü hala aymadı, Geri döner sanarak yollarını gözledi! Şahan der ki ey millet, siz etmeyin tasayı, Kitabına uydurdu, yine yapar yasayı! Tıka basa doldurdu, mühürledi kasayı, Başkan oluyor başkan, oğlun kızın sözledi! MEHMET ŞAHAN 16.10.2011-İSTANBUL |