GÖNÜL SÜRGÜNÜ
Gel desen de gelemem, ben gönül sürgünüyüm,
Şu yorgun bedenime, sarılacak kol var mı? Öylesine hoyratça kırıldı ki dallarım, Kalplerden dudaklara, daha uzak yol var mı? Anmayayım adını, mühürlensin dudağım, Haneme baykuş konsa, tütmese de ocağım, Bir tutam aşka hasret, kavrulsa da kucağım, O eski günlerimi getirecek yıl var mı? Ar perdesini yırtıp, kalsam da çırılçıplak, Dile düşürüp seni, gezdirsem sokak sokak, İzimi kaybettirip, aratsam köşe bucak, Seviyorum deyip de, affedecek dil var mı? Sevenleri ayıran, bin ah ile vurulsun, Sevda mahkemeleri cehennemde kurulsun, Kimin günahı kimden, mahşer günü sorulsun, Bu cevabı verecek, söyleyecek kul var mı? |