Söküp alsan göğsümden kalbimi, ellerine,
Sana olan sevdamı, sorsan sabaha kadar.
Dağların arkasında öksüz bir nergis gibi,
Üşüyen bedenimi, sarsan sabaha kadar.

Ben içmeyi bilmezdim, meyi aşkınla tattım,
Mutluluğu ararken hicrime, elem kattım,
Her gece şu gönlümde kaç meyhane kapattım?
Şişeleri, kadehi kırsan sabaha kadar.

Ansızın kapım çaldı, karşımda duruyordun.
O yaşlı gözlerinle bir şeyler soruyordun,
Kalbin gizli yerinde beni mi arıyordun?
Dün gördüğüm rüyâyı, yorsan sabaha kadar.

Sen gidersen gönlüme bir daha güneş doğmaz,
Çatlayan topraklara bir damla yağmur yağmaz,
Dertlerim sayfalara, kitaplara da sığmaz,
Ne olur başucumda, dursan sabaha kadar.

Dolaşıp diyar diyar rastlarsam izlerine,
Yaralı ceylan gibi, sığınsam gözlerine,
Şu çileli başımı dayasam dizlerine,
Gül sînenden merhemin, sürsen sabaha kadar.