Peşinden koşmaktan yoruldum artık,
Şu deli gönlüne “dur” diyecek misin?
Hasret kurşunuyla, vuruldum artık,
Saati visâle “kur” diyecek misin?

Durgun bir göl gibi akmaz mısın sen?
Sîne üstü ateş yakmaz mısın sen?
Çaresiz gönlüme bakmaz mısın sen?
Dertleri dağlara “sür” diyecek misin?

Hayallerim puslu, param parçayım,
Bir nehirdim şimdi küçük bir çayım,
Ömür pazarında son bir haftayım,
Tutsak zincirini “kır “ diyerek misin?

Ne gündüz, ne gecem hiç belli değil,
Gururdan taviz ver, bir de sen eğil,
Nice güzellere etmedim meyil,
Sebebi ne diye “ sor” diyecek misin?

Ahiret suali sorma istersen,
Sensin aşk bağını budayıp, kesen,
Bırakıp da giden, ben değilim sen,
Sevgi bağlarını “kur” diyecek misin?

Yağmur yağdığında, sevinir toprak,
Yeniden yeşersin dalında yaprak,
Sevgileri kalbe, sen toplayarak,
Kalbime mührünü “vur” diyecek misin?
Gönül kapım açık “gir” giyecek misin?