yağmur büklümü
maviye
yeşile ve sana inat hüzün ektirmeye tohumlarım var tane ile satılan bir de kırılgan gülüşlerim ince bakan yaşanası boyunca sevmeme engel kızları yarası var kalbimim uzunca tuttuğum gül erir dalında baktığım dağ yamacınca yanan asırlarca ve sırasınca kurşun deliğinden hatıralar dudaklarıma kan beynimden sıçrama hevesi kana kırmızıya sana isyan ettirecek işlere girdim avuçlarımda sıcak çay bardağı dem siyahı günah bildim tadında ben hep suyu sevdim asiydik asırlar boyu durmadan deşen su derinliklerine ben koşa koşa her gece karanlık dolusu soluk soluğa su durmadan derinliklere ben her gece yağmur büklümü yıldız söküğü elbiselerimde tozu duman gençliğimin deniz kabartısı ve bulut hafifliğinden siyahın esaretinden sana inat hüzün ektirecek tohumlarım var bir de ben sonrası toprak kokan |