İSMAİLİN KİTABINI OKURKEN
İsmail’in kitabını okuyorum üç gecedir
ateşler içindeki dünyada bir neferin ölüme at koşturan rüzgârını duyuyorum Managua yanıyor, her yanım ateşler içinde yanıyor bir çocuk sevgiyle okşanmaktan ve temkinli olmak yakışmazdı sana zaten augusto ve sen ey idris ismail’in ölümünü küçümseyen dostu "yediğin kurşundan bir gümbürtü kaldı ki bana!.." Roma’da navona alanında bırakıp ismail’i telzaatar’a dönüyorum gecikmiş bir martı gibi Yurdum diyebileceğim her yer kan-revan içinde, görüyorum ve boğazlanmış bir ceylan gibi serilivermiş denizler ortasına Önce ismail orda, ne zaman gelmiştir "gümbür gümbür ve sonuna kadar, taa-sonuna sonuna kadar sevdaya, sonuna kadar kavgaya çatlayacak kadar sabırsızlıkla" İsmail1in kitabını okuyorum üç gecedir ve alnımı seher rüzgârına dayayıp sesleniyorum "-Ey usta nerde benim payım içtiğin baldırandan!." |