Gecenin Kanayan Yerinden
gece yarısı bir el dokunuyor soluğuma
bir aşkın kan damlası karışıyor yağmura kitaplardan yüreğime dolan gelincikler güneşli papatyaları seyreyleyen turnalar bir yelkenli açılıyor alnımın çatısına. sizlerin gençliğini taşıdım kanımda ey güzel çocuklar sesime renk katanlar şimdi renklerle savruluyorum ardınızdan adlarınızı unutmadım/yüzünüz silinmiyor aklımdan. sevincim bir çığlık gibi savruluyor dünyaya kelebek kanatları/kuş sesleri dökülüyor gömleğime bir nehir akıyordu gecenin sessizliğine bütün güneşler kayıp gitmişti ellerimden her ölüm bir şiiri büyütüyordu dilimde. çok şey anlatıyordu gecenin yüzü yağmurlu bir kasım karanlığını geçerek korkuyu yenen bir aşkın seveniydim bir gül yaprağıydım rüzgârda. güzelliğiniz kazılıyor gençliğin mavi ufkuna yarama tuz basarak geçiyorum günleri bir ses yankılansa yüreğimi örseleyen bir fotoğraf dökülse yüzünde solgun çiçekler göğsümden havalanır martı sürüleri. şimdi karlar yağar yüzüne dünyanın isyasyonların uykusunu yitirmiş derinliğine şafakla yırtılan gecenin kanayan bir yerine. |